Glutatyon, bedende azalmaya başladığında hastalıkların tetiklendiğini düşündüren bir çeşit antioksidan. Bedende doğal olarak bulunan glutatyon, güçlü yapısıyla epey işlevsel bir misyona sahip.

Sıhhatsiz hayat, ilerleyen yaş üzere etkenler nedeniyle bedende glutatyon seviyesi vakit içinde azalabiliyor.

Her ne kadar beslenmeyle desteklenmeye çalışılsa da kimi vakit bu uğraş, glutatyon düzeyini yüksek tutmak için kâfi olmayabiliyor. Bu nedenle kesinlikle dışarıdan glutatyon takviyesi almak gerekiyor.

Glutatyon eksikliği bağışıklığı düşürdüğü üzere tıpkı vakitte kalp-damar hastalıkları, diyabet, kanser, demans üzere birçok hastalığa da davetiye çıkıyor.

Cildi canlandırıcı özelliği bulunan glutatyon, renklerin tonlarının eşitlenmesine ve cildin nem kazanmasına yardımcı oluyor. Ayrıyeten bedeni ağır metallerden arındırmada glutatyon tam müdafaa sağlıyor.

Bunun yanı sıra hücrelere ziyan veren oluşumlar da glutatyon tarafından etkisiz hale getirilebiliyor. Münasebetiyle bu güçlü antioksidan, bedendeki sistemi zararlılardan koruyan bir cins bariyer olarak tanımlanıyor.

Glutatyon ağızdan desteklerle alınabildiği üzere, damar yoluyla da enjekte edilebiliyor.

Lakin damar yolundan alındığı takdirde bu sürecin kesinlikle muayenehane ortamında, emniyetli ve uzman ellerde uygulanması gerekiyor.

Günlük glutatyon muhtaçlığı ne kadardır?

Bir kişinin günlük glutatyon gereksinimi ortalama 500 mg düzeyinde seyrediyor.

Hangi besinlerde glutatyon bulunur?

Her ne kadar rezervleri tam olarak doldurmasa da besinlerle bedene glutatyon katkısı sağlamak mümkün.

Ispanak, enginar, karnabahar, maydanoz üzere bitkisel glutatyon kaynakları bu istikamette tercih edilebiliyor.

Virüsün tesirini yine hissettirmeye başladığı günlerde kışa girmeden alınacak glutatyon destekleri, bedeni daha güçlü tutarak hastalıklara karşı kollayıcı misyonunu üstlenecektir.