Bayan Doğum Uzmanı Dr. Emine Karhan Demir, Gestasyonel diyabet yahut halk ortasında ‘gebelik şekeri’ olarak bilinen ve gebelik sırasında teşhis konulan şeker hastalığı hakkında bilgi vererek dikkat edilmesi gerekenler konusunda uyardı.

Gebelik şekeri hastalığının gelişim vakti hakkında bilgi veren Bayan Doğum Uzmanı Dr. Emine Karhan Demir,

“Gebelik şekeri dediğimiz gebelik sırasında teşhis almış olan şekerdir. Yani gebeliğin rastgele bir periyodunda daha evvel şeker tanısı konmamış ve birinci defa şeker teşhisi alıyorsanız, buna gebelik şekeri yani gestasyonel diyabet diyoruz. Şayet şahısta risk faktörü yoksa ideali 24 ile 28 hafta ortasında yapılan tarama testleri ile şeker yükleme ve tarama testleri ile teşhis koymaktır. Herkese yapılması önerilen bu testinde üç kıymete bakarız. Bunlar, açlık kan şekeri, testten sonra bakılan birinci saat kan şekeri ve ikinci saat kan şekeri. Şayet bu üç kıymetten rastgele biri yahut daha fazlası beklenenin üzerinde saptanırsa gebelik şekeri tanısı konur. Bu teşhis konduğu vakit yapılacak olan birinci adım, kişinin diyetinin düzenlenmesi, hayatına antrenmanın sokulması ve şeker takibinin nizamlı bir halde yapılmasıdır. Yüzde 90 hastada yalnızca diyet ve idman ile birlikte ülkü kan şekerini ulaşmak mümkündür. Şayet diyet artı idmana karşın ülkü kan şekeri sağlanamıyorsa bu durumda insülin tedavisine başlanacaktır” dedi.

“Gebeliğin en başında tarama yapmak en doğrusudur”

Gebelik şekerinde teşhis konulduktan sonra nizamlı olarak verilen programlara uyanlarda büyük oranda muvaffakiyet elde edildiğini aktaran Uzm. Dr. Demir, “Doğumdan sonra yüzde 90 oranında bu hastadan şeker ortadan kalkacaktır. Şayet bir bayan gebeliği mühletince şeker tanısı almışsa ileri ki yaşlarında şeker hastası olma riski öbür bayanlara nazaran daha fazla artmıştır. Bu nedenle doğumdan sonra 6 yahut 12’inci haftalarda kesinlikle bir endokrinoloji yahut dahiliye uzmanına başvurarak tekrar şeker yükleme testi yaptırıp gebelikteki şekerini devam edip etmediğini saptanması gerekmektedir. Gebeliğin en başında tarama yapmak en doğrusudur. Şayet gebeliğin başında yaptığınız tetkikte şeker tanısı konmamışsa 24-28’inci haftalarda tekrar şeker yükleme yapmak gerekecektir” halinde konuştu.

Gebelik sırasında tarama testleri yapılmaması sonucunda çok önemli riskler ile karşı karşıya kalındığına da dikkat çeken Demir,

“Eğer tarama testleri yapılmaz ve bireyde mevcut olan gebelikte gelişmiş olan kan şekerinin ve yüksekliğinin farkına varılmazsa anne ve bebekler için kıymetli riskler kelam bahsidir. Annede preeklampsi dediğimiz gebelik zehirlenmesi olarak da halk ortasında anılan yüksek tansiyonla seyreden önemli bir durum ortaya çıkabilir. Yeniden annede sezaryen doğum oranlarında artış olur ve sıkıntı doğumlar meydana gelir. Bebekte ise doğumdan sonra yenidoğan sarılığı, akut solunun külfeti sendromu dediğimiz nefesle ilgili sorunlar, akciğer sorunları meydana gelebilmektedir. Tekrar yenidoğanda kan şekeri düşüklüğü ortaya çıkar ve bu bebeklerin ileriki yaşında şeker hastası olma riski artmış olur. Kolay tarama testleri ile teşhisini koyabileceğimiz ve kolay tedavilerle önüne geçebileceğimiz bir durum için riski göze almak çok mantıklı olmayacaktır” diye bilgi verdi.