Ankara 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın birinci duruşmasına, tutuklu sanıklar Oda Tv Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız, astsubay Erdal Baran ile tutuksuz sanık Tele 1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel ve avukatları katıldı. Duruşmayı ortalarında Erdoğan Toprak, Bülent Tezcan ve Yıldırım Kaya’nın da bulunduğu CHP’liler ile Yıldız, Dükel ve Baran’ın yakınları izledi.

‘GİZLİ BİLGİLERİ EDİNECEK YERDE BULUNMUYORUM’

Tutuklu sanıklardan Erdal Baran, tabirinde, 2015 yılından bu yana Yıldız ve Dükel’i tanıdığını, vakit zaman telefonda konuşarak, gündemle ilgili değerlendirmelerde bulunduklarını anlattı. Baran, çok sık olmasa da bazen kendisinin bazen de gazetecilerin kendisini arayarak, o periyotta gündemde ne varsa bilgi alışverişi yaptıklarını söyledi. Yaptıkları görüşmelerin çoklukla açık kaynaklara düşmüş bilgileri içerdiğini belirten Baran, iddianamede yer alan tapelerdeki konuşmaların kendine ilişkin olduğunu söyledi. Tapelerdeki konuşma kayıtları sorulan sanık Baran, 10 yıldır bipolar bozukluğu nedeniyle tedavi gördüğünü, bazen kendini kıymetli göstermek için katılmadığı toplantı ve operasyonlara katılmış üzere gösterdiğini, açık kaynaklardan edindiği bilgileri süsleyerek, anlattığını tabir etti.

Baran, Müyesser Yıldız’ın kendisinden Suriye ve Libya operasyonları ile kapalılık içeren bilgi isteyip istemediği tarafındaki soruya, “Operasyonlarla ilgili bilgiler istiyordu. Ben televizyonlarda harita başında kıymetlendirme nasıl yapılıyorsa o biçimde değerlendirmeler yaptım. Saklı bilgileri edinecek bir yerde bulunmuyorum” cevabını verdi.

‘DURMUŞ ÖZKAN İSMİNDE TANIDIĞIM YOK’

Baran, şehit sayılarıyla ilgili verdiği bilgilerin açık kaynaklarda olmadığının hatırlatılması üzerine, bu bilgileri operasyonda vazife alan bir devresinden aldığını söyledi. Baran, birtakım bilgileri ise arkadaşlarının WhatsApp kümelerine düşen paylaşımlardan edindiğini söz etti.

Soruşturmanın açılmasına neden olan ihbar mektubunu yazdığı söylenen Durmuş Özkan isimli kişiyi tanımadığını belirten Baran, “Hatta bu türlü biri olduğunu düşünmüyorum. Zira benim TC kimliğime kadar bilecek kadar yakınımda olan Durmuş Özkan isminde biri yok” dedi.

‘ERDAL BARAN’LA KONUŞMAMIZ HATA SAYILAMAZ’

Müyesser Yıldız da sözünde 40 yılık gazeteci olduğunu, 35 yıl evvel tanıştığı beşerlerle görüştüğünü belirterek, sanık Erdal Baran’la konuşmasının hata sayılamayacağını savundu. Yıldız’ın avukatı Erhan Tokatlı da müvekkilinin suçlandığı yazılardaki bilgilerin daha evvel bilinen ve haber yapılan bilgiler olduğunu belirterek, “Müyesser Yıldız, 15 Temmuz darbe teşebbüsüne yönelik davaları başından sonuna kadar takip eden bir gazetecidir. Yaptığı haberlerden rahatsız olduğunu düşündüğüm kripto FETÖ’cülerin açığa çıkmama ismine isimli makamları etkileyerek bu davanın açılmasına neden olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Sanık İsmail Dükel de suçlamaları kabul etmeyerek, suçlamaların gazetecilik faaliyeti olduğunu söyledi.

MÜYESSER YILDIZ, HÜR KALDI

Savunmaların akabinde Cumhuriyet savcısı tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini, ‘Devletin saklı kalması gereken bilgilerini elde etme’ cürmünden da cürüm duyurusunda bulunulmasını talep etti.

Mahkeme heyeti ise Müyesser Yıldız’ın isimli denetim kararları uygulanarak tahliye edilmesine, İsmail Dükel’in de imza isimli denetim kaidesinin kaldırılmasına karar verdi.

Tutukluluk halinin devamına hükmedilen sanık Erdal Baran’ın sıhhat durumunun ve gördüğü tedavilerle ilgili evrakların ilgili hastanelerden istenmesi kararlaştırıldı.

Karar sonrası ortalarında CHP milletvekillerinin de bulunduğu küme, adliye önünde açıklama yaptı.