Toplumsal medyada bir bayanın müellif Hasan Ali Toptaş’la ilgili attığı tweet edebiyat dünyasında #MeToo Hareketi’ne dönüştü. Leyla isimli Twitter kullacısı “Bu adamın ifşalanmasını heyecanla bekleyen kaç kişiyiz? Ben ve pek çok arkadaşımın kendisi ile nahoş anıları var üniversite yıllarına ilişkin. Şu anki şuur ve cürete sahip olsam muhakkak ifşa ederdim. Klasik orta yaş üzeri cis erkek edebiyatçı” yazdı. Bu paylaşımın sonrasında ise ortalarında muharrir Pelin Buzluk’un da yer aldığı 20’ye yakın bayan Hasan Ali Toptaş tarafından uğradıkları taciz ve cinsel taarruzları anlatmaya başladı. Hasan Ali Toptaş ise özür dileyen bir paylaşımda bulundu.

Mersin mükafatı geri aldı

Paylaşılan taciz argümanlarının akabinde Toptaş’ın kitaplarını basan Everest Yayınları, müellifle yollarını ayırdı. Evvelki gün ise müellif ajanlığı yapan Barbaros Altuğ toplumsal medya hesabından müellifle ilişkininin sona erdiğini duyurdu. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası da bu yıl Hasan Ali Toptaş’a verilmesi planlanan Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nü geri aldı.

Bayanlar, Hasan Ali Toptaş dışında ortalarında muharrir Bora Abdo ve İhtiyar Yayınevi sahibi müellif İbrahim Çolak’ın da yer aldığı edebiyat dünyasından pek çok isim hakkında suçlamalarda bulundu. Muharrir Aslı Tohumcu’nun kendisini taciz ettiğini açıkladığı Bora Abdo’yla yayın alakalarını sonlandırdıklarını açıklayan İrtibat Yayınları, Pelin Buzluk ve Aslı Tohumcu’nun yanında olduklarını belirtti. İbrahim Çolak’ın ise evvelki akşam Twitter hesabından yaptığı paylaşımların akabinde hayatına son verdiği duyuruldu.

Leyla isimli kullanıcının paylaşımının akabinde muharrir Ali Lidar, “Hasan Ali Toptaş’ın bile linç edildiği bu Twitter çukurunda elbette bizim belamızı z….” diyerek muharrire sahip çıkmıştı. Gelen yansıların akabinde İthaki Yayınları da evvelki gün Lidar ile yollarını ayırdıklarını açıkladı.

‘Yalnız Değilsin!’

Ortalarında Buket Uzuner ve Sema Kaygusuz’un da yer aldığı pek çok müellif toplumsal medya aracılığıyla yansılarını gösterdi. Sema Kaygusuz, “Birkaç gündür taciz öykülerini okudukça midem bulanıyor. Aile konutundan çıktığımda 16 yaşındaydım. Birinci gençlik çağımdan bu yana kendime bile anlatamadığım bütün şiddet anları zebellah üzere başıma üşüştü. Bayanlara yaşatılan bu gündelik şiddeti kanıksayan, eriten, üstünü örten yeni bir duyu geliştirdik bu yere batasıca tacizci erkekler yüzünden. Kâfi artık yeter!” diye yazdı. Buket Uzuner ise “Tacizin ünlüsü, ünsüzü olmaz. Taciz, kızınızın, kızkardeşinizin yahut annenizin başına geldiğinde nasıl karşı durursanız, tanımadığınız / sevmediğiniz bayanların başına gelince de o denli davranmak, tacizciyi açık etmek, ahlaklı olmaktır” diyerek reaksiyonunu ortaya koydu. Oyuncu Pelin Batu ise “Bizdeki “Me too” hareketi sinema ve medya kesiminde başlarsa pek çok put yıkılacak, arsız oportünistler ifşa olacaktır” diyerek ifşaların diğer bölümlere uzanabileceğini ima etti.

‘Uykularınız Kaçsın!’

Hasan Ali Toptaş’la başlayan “#MeToo Hareketi”, her daldan bayanların, yaşadıkları taciz olaylarını ‘Yalnız Değilsin’ diyerek paylaşmasıyla devam ediyor. Bunun üzerine Twitter kullanıcısı Leyla ve onun tweetini destekleyen Anatolia Lit Ajansı’nın kurucularından Amy Marie Spangler bir ortaya gelerek bayanların başından geçenleri anlatabileceği ve dayanışma içerisinde olabileceği bir “uykuları[email protected]” isimli mail adresi oluşturdu.

Müellifler sendikası ve Pen’den kınama

Toplumsal medyada yapılan ifşalar sonrası Türkiye Muharrirler Sendikası, “Yazarlık, şairlik, editörlük üzere sıfatları kullanarak bayanlara ve erkeklere cinsel içerikli, bedensel ve kelamlı akın içeren, şiddet, tehdit, sistematik aşağılama üzere yollarla rahatsızlık veren her türlü davranışın taciz olduğunu, hata oluşturduğunu vurguluyor, edebiyatçıları bu bahiste örgütlenmeye çağırıyoruz” açıklamasını yaptı. Yayıncılar Birliği ise “Türkiye Yayıncılar Birliği olarak bayanları maksat alan şiddet, taciz, ayrımcılık üzere davranışların her vakit karşısındayız. Bayanların bu bahisteki haklı gayretini destekliyoruz” dedi. Pen Türkiye “Eline, beline, lisanına prensibini en çok benimsemesi, içselleştirmesi ve yaygınlaştırması gereken kimi edebiyat ve kültür adamlarını, bayanlara, bayan edebiyatçılara uyguladıkları taciz nedeniyle kınıyor, birebir vakitte bir çeşit şiddet biçimi de olan tacizden dolayı yaşattıkları travmalar için özür dilemeye çağırıyoruz” açıklamasını yayımladı.