Kemalpaşa ilçesinde yaşayan mesken bayanı Sebahat ile tamirci Saim Karadal’ın 3 çocuğundan en küçüğü Yunus Emre Karadal’a doğduktan sonra down sendrom teşhisi konuldu. Sağlıklı iki oğlunu büyüttükten sonra 40 yaşında Yunus Emre’yi kucağına alan Sebahat Karadal, oğlunu yetiştirmek için büyük uğraş sarf etti. Annesinin, iyi bir eğitim alması için yıllarca okula getirip götürdüğü Yunus Emre, basketbol oynayarak hem Türkiye hem Avrupa’daki maçlarda büyük başarılara imza attı. 04-11 Ekim tarihleri ortasında düzenlenen 2021 Down Sendromlular Avrupa Oyunları’nda ikinci olan Down Sendrom Basketbol Ulusal Ekibi’nin oyuncusu Yunus Emre Karadal, Türkiye’ye döner dönmez Bornova ilçesinde özel eğitim merkezindeki vücut eğitimi öğretmeni Hasret Baştürk Aliş’in yanına gitti.

‘6 SENE SINIFTA YUNUS EMRE İLE OTURDUM’

Öğretmeniyle idmanlara devam eden oğlunu, okulun bahçesinde izleyen anne Karadal, “Yunus Emre’ye 40 yaşındayken gebe kaldım. Down sendrom ile ilgili hiç bilgim yoktu. Doğar doğmaz emmediği için doktora götürdüğüm vakit kimi testler yapıldı ve down sendromlu olduğunu öğrendik. Çok şaşırdık ve ne yapacağımızı bilemedik. Büyük emek verdim. 6 sene sınıfta Yunus Emre ile oturdum. Olağan çocuklarla birlikte 1’inci sınıfta okuma yazmayı öğrendi. Güya bana bir ödev verilmişti. Büyük azim ve şevkle ona kendimi adamıştım. Zira konutumda diğer çocuk yoktu. Ağabeyleri evliydi” dedi.

‘HER ŞEYİMLE YANINDAYIM’

Yunus Emre için birinci hedefinin ona düzgün bir eğitim vermek olduğunu anlatan anne Karadal, türkülere ve spora istekli Yunus Emre’nin ortaokuldaki öğretmeninin tavsiyesi üzerine basketbola başladığını belirtti.

Oğlu Yunus Emre’nin vaktinin birçoklarını basketbol idmanlarına ayırdığını söyleyen Karadal, şöyle devam etti:

“Birbirimizden kopamayan bir ikiliydik. Artık büyük gurur yaşıyorum. İtalya’daki maçta onu seyrederken sevinçten gözyaşı döktük. Allah, herkese nasip etsin. Sözlerle anlatılmaz. Bundan sonra nereye gidecekse gitsin, her şeyimle onun yanındayım. Avrupa ise Avrupa’ya gitsin. İstanbul’a mı Ankara’ya mı taşınılacak? Onun için taşınırım. Her şey onun hayatı, geleceği, başarısı için. Benim için çok kıymetli. Meskene kapatayım, ekmeğini vereyim, kenarda otursun demedim. Çok şükür, bugünleri gördük. Onun başarısı beni keyifli ediyor” diye konuştu.

Basketbolu severek oynayan Yunus Emre Karadal da “İtalya’da çok keyifli oldum. Bundan sonra basketbolcu olmak istiyorum. Uçağa bindim. Ulusal formayı giydim. Ulusal grup ve Türkiye için forma giydim, gururluyum. Çok memnunum. İkinci olduk. Madalya aldık” dedi.

‘BİZİM İÇİN GURUR KAYNAĞI’

Yunus Emre’nin mezun olduğu okuldaki vücut eğitimi öğretmeni Hasret Baştürk Aliş de öğrencisinin başarısıyla gurur duyduğunu belirterek “Bu yıl Avrupa’da hoş bir muvaffakiyet elde etti. Ekip olarak Avrupa ikincisi oldu. Ulusal gruba gitmesi ve bu biçimde başarılı olması bizim için gurur kaynağı. Geçen yıl mezun oldu, bu yıl da down sendromlularla birlikte karşılaşmalara katıldılar. Yunus Emre’nin oynadığı okulumuzun kulübü, Türkiye 3’üncüsü oldu. Yunus Emre de bu formda ulusal kadroya yükseldi. Özel öğrencilerimizin hepsi spora yönlendirilmeli. Spor onlar için hem toplumsallaşmaları hem de sıhhatleri açısından çok değerli bir faktör” tabirlerini kullandı.