Olay, 16 Ekim 2019’da İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği’nde meydana geldi. Diz ağrısı şikayetiyle gelen Bayram Kaynak’ı, asistan tabip Kadir Songür muayene edip, ilaç yazdı. Kaynak, “Yazdığın ilaç ağrımı geçirmezse, o vakit görürsün” diyerek kurumdan ayrıldı. Daha sonra tekrar hastaneye gelen Kaynak, bir anda Songür’ün odasına girip, yanındaki jiletle saldırdı. Kadir Songür kanlar içinde kaldı, birinci müdahaleyi de meslektaşları yaptı. Jiletin koroner damara ziyan vermediği, lakin derin kesiğe neden olduğu belirlendi. Kaçan kuşkulu, polis tarafından yakalandı. Polisteki süreçlerinin akabinde Kaynak, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ hatasından hakkında İzmir 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılan Kaynak, 20 yıl mahpus cezasına çarptırıldı. Sanık avukatı, kararı istinafa taşıdı.

20 YILLIK MAHPUS KARARI BOZULDU

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4’üncü Ceza Dairesi’nde görülen duruşmada 20 yıllık mahpus kararına, ‘bozma kararı’ çıktı. Heyet, sanığın 2017 yılında Manisa Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesi’nde akut psikotik bozukluk teşhisiyle yatarak tedavi gördüğünü, buradan alınan raporlarda sanığın akli istikrarının makul ömür sürmesi için kısmen kâfi olduğu ve akli istikrarının olağan hayat sürmesine kısmen müsaade verdiği belirtildi. Olay sonrası İsimli Tıp Kurumu’nun verdiği rapor ile bu hastaneden verilen rapor ortasında farklılıklar olduğuna kanaat getiren heyet, İstanbul İsimli Tıp Müşahede İhtisas Dairesi ve devamında 4’üncü İhtisas Heyeti’nde rapor alınması, bu raporlar ortasında çelişki bulunması halinde, çelişkinin giderilmesi için İsimli Tıp Genel Şurası’ndan rapor alınmasına hükmetti.

BELGE TEKRAR LOKAL MAHKEMEYE GÖNDERİLDİ

Heyet, 13 ile 20 yıl ortasında mahpus cezasıyla yargılanan sanığa, alt ve üst hudutlar ortasında makul düzeyden üst hakikat bir ölçü ayrılmak suretiyle ceza tayininin kâfi olduğu düşünülmeden en üst sondan 20 yıl mahpus cezasına hükmolunmak suretiyle fazla ceza tayini yapıldığına karar verdi. Bu kararlar ışığında heyet, lokal mahkemenin verdiği 20 yıl mahpus cezasını bozarak belgeyi tekrar mahallî mahkemeye gönderdi.

İsimli Tıp Genel Konseyi’nden istenen rapor, İzmir 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Raporda, sanığın yapılan muayenesinde cezai sorumluluğunu etkileyecek, şahısta harekat ve şuur serbestisini ortadan kaldırıp, azaltacak derece akıl hastalığı ve zeka geriliğinin saptanmadığı belirtildi. Kaynak’ın, suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğuna karar verildi. İzmir 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yine yargılanan Kaynak için savcı, ‘kişiyi yerine getirdiği kamu misyonu nedeniyle öldürmeye teşebbüs’ cürmünün üst sonundan aldığı 20 yıllık mahpus cezasının yine verilmesini istedi.

‘BU SORUMLULUK 4’ÜNCÜ CEZA DAİRESİ’NİN ÜZERİNDE KALDI’

Davanın karar duruşması bugün İzmir 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davaya tutuklu sanık Kaynak ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme lideri duruşmada Songür’ün avukatlarına kelam verdi. Sanığın üst sondan ceza alması gerektiğini belirten avukat İsmail Yavuz, “Bu iş, evrak üzerinden karar vermeye benzemez. Olay yerinde bir infaz muhafaza memuru olmasaydı Kadir Songür bugün hayatta olmayacaktı. Hekim olan Kadir’in anne ve babası, bu olaydan sonra mesleği bıraktı. Sanığa birinci kararda olduğu üzere üst huduttan ceza verilmesini talep ediyoruz” dedi.

Avukat Mithat Kara ise, “Yerel mahkeme olarak kararınızda direnin. Bu karar tüm basında yer alacak. Bu sorumluluk mahallî mahkemenin değil, 4’üncü Ceza Dairesi’nin üzerinde kalsın” sözlerini kullandı. Sanık avukatı ise müvekkilinin beraatini talep etti.

‘SÖYLEYECEK KELAMIM YOK’

Karar evvel son kelamı sorulan sanık Kaynak, “Söylemek istediğim bir şey yok” dedi. Konuşmaların akabinde karar açıklandı. Sanık Kaynak, ‘kişiyi yerine getirdiği kamu vazifesi nedeniyle öldürmeye teşebbüs’ hatasından 18 yıl mahpus cezasına çarptırıldı. Mahkemenin oy çokluğuyla aldığı karara, cezanın 20 yıl mahpus olması gerektiği istikametinde görüş bildiren mahkeme lideri, karara muhalefet şerhi koyduğunu söyleyerek duruşmayı bitirdi.