Doğal ki birinci sırada peynir var; peynir bilhassa de içerisinde bulunan kazein sayesinde diş yapımızı kuvvetlendirerek başlangıç diş çürüklerini engelleyebilmektedir.

Ağız içi PH dengeleyebildiği için portakal, limon, çeşitli meyve suları üzere asitli yiyecekleri dengelemek yahut tatlı sonrası asit atakları dengelemek için dişimizi fırçalayamadığımız durumlarda bir kesim peynir tüketebiliriz.

Havuç, elma ve salatalık üzere sert meyve ve sebzeler lifli yapıları ile dişlerimizin ortalarını ve üzerinde bulunan mikroplarında içinde bulunduğu plağın kaldırılmasına yardımcı olabilirler.

Isırarak tükettiğimiz bu besinler çene kaslarımızın, çene eklemimizin ve çene kemiklerimizin istikrarlı çalışmasına sağlayarak büyüme ve gelişimlerini takviyeler ve dişlerimizin değişme periyotlarına yardımcı olabilirler.

Diş değişim devirlerinde birazcık soğuk tüketildiğinde doğal kaşıyıcı olarak iş görmektedirler. Bu sert besinler tükürük akışımızı artırarak tükürüğün hem ağız içi yıkama hem de anti bakteriyel tesirinden yararlanmamızı sağlayacaklardır.

C vitamini içeren besinler denetimli tüketildiklerinde diş etindeki kolajen imalini sağladıkları için sağlıklı diş etlerine sahip olmamıza takviye olabilirler. Asit içeren bu besinlerin fazla tüketilmelerinin dişlerde aşınmalara neden olacağını unutmayalım!

Yaban mersini üzere mor ve koyu kırmızı meyvelerin içeriğinde bulunan özel unsurlar sayesinde mikroorganizmaların diş yüzeyine tutunmasını engellediğini unutmayın.

Yeşil çay içerisinde bulunan polifenoller ile hem anti bakteriyel tesir göstermekte hem de bakterilerin diş yüzeyine tutulumunu engellemektedir.

Gün içerisinde şekersiz tüketeceğimiz 2 bardak yeşil çayın dişlerimize çok yararlı olduğunu unutmayalım. Yeşil çayı içemeyen çocuklar ise doğal bir gargara olarak kullanabilirler.

Kefir, ayran ve yoğurt üzere probiyotik besinler fermente oldukları için içerlerinde bulunan süt şekeri parçalanmıştır. Yani diş dostu şekersiz besinlerdir.

Ayrıyeten içerdikleri iyi bakteriler ağzımızda berbat mikroplarının sayısının azalmasına ve diş çürüğü oluşumunun engellenmesini sağlayabilirler.

Çocuklarda sıklıkla görülen kromojenik bakterilerinde aktifliğini azaltıp diş renklenmesinin önüne geçmemizi sağlayabilir. Kefir ve ayran üzere fermente süt eserlerinde diş ve kemik yapımızı kuvvetlendirmek için süte oranla daha yüksek oranda kalsiyum emilimi sağlayabildiğimizi de unutmayalım.

En son ve hepimizin için en tatlıcık bitki tabiki kakao. Hem içeriğindeki tannik asit sayesinde mikropları öldürebiliyor hem de tükürüğümüzdeki asiti dengelemede fayda sağlayabiliyor.