Son devirlerde ailelerin tarafından en çok merak edilen mevzuların başında çocuklarda meydana gelen kemik tümörü geliyor. Aileler genelde çocuklarında bulunan bu tümörlerin farkına bile varmıyor. Lakin bir düşme yahut yaralanma sonucu doktora gittiklerinde yapılan testlerde bu tümörlerden haberdar olabiliyor. Orada kendilerine hekimler tarafından “Çocuğunuzda tümör var” dendiğinde aileler büyük panik yaşıyor.

Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Prof.Dr. Volkan Gürkan bu tümörlerin büyük kısmının iyi huylu olduğunu belirtti. Gürkan, hasta yakınlarının kendilerine büyük panik içerisinde geldiğini belirterek “Çocuk tümörlerinin birden fazla iyi huylu olduğu için aileler bunun farkına bile varmıyorlar. Bu tümörler ekseriyetle ağrılı lezyonlar değildir. Çocuk düşer, ayağını çarpar aile çocuğu acil servise götürür. Acil servisteki tabip çocuğa röntgen çeker ve röntgende bu lezyonu görür. Tabip o vakit şöyle bir yönlendirmede bulunur: ‘Çocuğun kemiğinde bir leke, lezyon ya da tümör var. Siz bunu bu işle uğraşan bir merkeze götürün. Bu çok gerçek bir yaklaşım. Kimi arkadaşlar da ‘Çocuğun kemiğinde bir tümör var; bu kanser olabilir, çocuğun kolunu yahut bacağını kesmek gerekebilir’ diyor. Aileler inanılmaz bir tasayla karşımıza geliyor. Bu bizi birçok vakit güç duruma sokuyor. Aileyi çocukta hiçbir şey olmadığına ikna etmek hakikaten çok sıkıntı oluyor.” 

Kemikte görülen tümörler iyi huylu mu makus huylu mu?

Kemik tümörlerinin genelde iyi huylu olduğunu belirten Prof.Dr. Volkan Gürkan, “Aslında tümör, kitle, ur, lezyon bunların hepsi tıpkı şey. Bunların kimileri iyi huylu kimileri ise makus huylu. Lakin aslında şunu söylemek gerekir ki bu kitlelerin büyük bir kısmı iyi huylu. Beşere birden fazla vakit ziyan vermiyor. Daha az kısmı berbat huylu, onlarla uğraşmamız daha kıymetli oluyor. Birden fazla vakit hadiseye omurga, leğen kemiği dediğimiz pelvis eşlik edebilir. Hasta bize gelip ‘Kolumda ya da bacağımda bir şişlik var. Doktora gittim, bunun tümör, kitle olduğunu söyledi’ diyerek karşımıza çıkıyor” diye konuştu.

Çocuklarda bulunan kemik tümörlerinde tabip yaklaşımının çok kıymetli olduğunu belirten Prof.Dr. Gürkan, “Doktorun hadiseye yaklaşımı da çok değerli. Standart olarak röntgen çekiyoruz ancak birden fazla vakit röntgenler yetmiyor. Hadiseye MR, tomografi de dahil olabiliyor. Bunların yönlendirmeleriyle biz tanıya yaklaşıyoruz. Bazen biyopsi alıyoruz bazen de çocuğu direkt ameliyat ediyoruz ya da hiç ellemiyoruz. Çocuklar da o denli kemik tümörleri vardır ki çocuk büyüdükçe bizatihi iyileşebilen lezyonlar bunlar. Kimi kistik olan lezyonları ameliyat etmeden, yalnızca dışarıdan yaptığımız kolay enjeksiyonlar ile tedavi ediyoruz. Yeniden birtakım iyi huylu olan çocuk tümörlerini, bizim radyofrekans dediğimiz ancak hastaların lazer dediği prosedürle ameliyat etmeksizin düzeltebiliyoruz” dedi.

Hangi kemik tümörleri ameliyat ediliyor?

Kimi olayların inatçı hadiseler olduğunu belirten Prof.Dr. Gürkan “Bazen inatçı olaylar oluyor yahut büyük olaylar oluyor. Biz bunları ameliyat ediyoruz lakin şayet lezyon makus huyluysa olağan o vakit tek başına ortopedi yetmiyor. O vakit hem radyasyon onkolojisi hem de medikal onkoloji, birçok vakit patoloji, damar cerrahisi ve plastik cerrahiden de dayanak almak zorundayız” diye konuştu.

“Aileler son derece uyanık olmalı”

Çocuklarda kemik tümörünün genelde ağrısız olduğunu ve bunu anlamanın sıkıntı olduğunu belirterek aileleri uyaran Prof.Dr. Gürkan “Aileler son derece uyanık olmalı. Şayet çocukta standart bir ağrı yoksa yani çocuk düşmedi, çarpmadı, ayağını burkmadı lakin yeniden de tuhaf bir ağrı başlamışsa, bu ağrılar geçmeyip gitgide artıyorsa aile bu noktada uzman bir tabibe başvurmalı. Bir müddet sonra külfetli bir durum kelam hususuysa bu tablo ilerleyecektir. Ağrılar artacak, sıklaşacak 3-4 ay içerisinde çocuğun kolunda ya da bacağında şişme meydana gelecektir. Berbat huylu kemik tümörü ekseriyetle çocuklarda diz etrafında yerleşir lakin iyi olanları daha çok kol, omuz ve daha sonra bacakta görüyoruz.

Şayet çocuğun bacağında ağrı ve gitgide artan şişlik ve bir müddet sonra üzerine basamama durumu meydana gelirse bu artık hakikaten ileri bir nokta. Ailenin bu bahisle uğraşan çok tecrübeli bir merkeze gitmesi gerekiyor. Erken teşhis kıymetli olduğu üzere yanlış bir müdahalede bulunmamak da çok kıymetli. Hasta rastgele bir yerde teşhis konulmaksızın ameliyat edilmiş ancak daha beter hale gelmiş. İnanın bunu düzeltmek daha da zor” diye konuştu.