İstanbul’da yeni yılın birinci günlerinden itibaren artmaya başlayan trafik yoğunluğu son iki haftadır şoförleri çıldırtacak duruma geldi. Olağanda sabah işe gidiş ve akşam konuta dönüş saatlerinde tıkanan birçok ana arterler, son 15 gündür neredeyse günün her saatinde ‘kilitlenir’ vaziyette.

Pandemi öncesi devirde Anadolu Yakası’ndan Avrupa’ya geçişlerde sabah 07.00-10.00 ortası yoğunluk yaşanan E-5 güzergahında neredeyse günün birinci ışıklarından, gün batımına kadar araç yoğunluk hiç azalmıyor.

‘Çözemedik’

Benzeri durum Mecidiyeköy-Maslak, Maltepe-Kozyatağı, Kağıthane-Şişli ortasında da görülürken uzmanlar, okulların açılması halinde durumun tam manasıyla kaosa dönebileceği öngörüsünde bulunuyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Orhan Demir, “İnsanlar, toplu taşıma yerine kendi özel araçlarını tercih ediyorlar. Daha da kıymetlisi evvelden insanların tertipli trafik hareketleri vardı. Sokağa çıkma yasakları tertipli trafik hareketi dediğimiz dengeyi büsbütün altüst etti. İstanbul trafiği toplumsal omurdaki değişime bağlı olarak kestirim edilir olmaktan çıkmış durumda. Trafik artık iyice istikrarsız duruma geldi.

Çarşamba günleri oluşan trafik yoğunluğunu bir türlü anlamış değiliz. Toplu ulaşımda doluluk oranı yüzde 50 azaldı. Her ay toplu taşımadaki ziyanı karşılamak için 70 milyon liralık ek ödenek çıkartılıyor. Sistem değişti. Vatandaşın büyük bir kısmı, ‘Asla toplu taşımaya binemem’ diyor” sözlerini kullandı. 

İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaşım Kısmı Müdürü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı ise, Kovid-19 salgını nedeniyle 350 bin kişinin toplu ulaşım yerine özel aracını tercih ettiğini belirterek şunları söyledi:

1.5 kat arttı

“2019 Kasım ve Aralık devrine nazaran yüzde 30 ile 40 ortasında trafik yoğunluğu artan arterler var. Toplu ulaşım yarı yarıya düşerken, trafik 1.5 kat artmış durumda. Çok sayıda vatandaşın meskenden çalışmasına karşın bu tablo ortaya çıkıyorsa, okulların açılması tam manasıyla kaosa neden olacak. Şu an için özel araç sayısında 30’luk azalma olmadığı sürece trafik akıcı hale gelemez.”

Bisikletli ulaşım

Şu an bisikletle ulaşımı tercih edenlerin oranı yüzde 2’nin altında olduğunu lisana getiren Prof. Dr. Ilıcalı, “Ancak yaptığımız araştırmaya bisiklet ulaşımı inançlı hale gelirse bu oranın yüzde 7’ye çıkacak. Deniz ulaşımı daha cazip olmalı. Toplu taşımanın insan sıhhatini riske atmadığını çok iyi bir halde anlatmamız şart” diye konuştu.