Bakanlıktan yapılan açıklamada, Türkiye’de doğal korunan alanların statülerinin 2011’de başlatılan “Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırmalar” ile bilim insanlarının ve alanında uzman şahısların katıldığı çalışmalarla titizlikle incelendiği ve tekrar ele alındığı belirtildi.

Boğaziçi Üniversitesi ve yerleşkesinin bulunduğu alanın doğal sit statüsünün yanında Boğaziçi Kanunu kararları gereği farklı bir müdafaa statüsüne de sahip olduğu bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Söz konusu alanda, Boğaziçi Kanunu’na muhalif hiçbir uygulama ve faaliyetin gerçekleştirilmesi, yapılaşmaya açılması mümkün değildir. Ayrıyeten yapılan ekolojik temelli bilimsel çalışma kapsamında, alanda mevcut yapı ve yerleşimler dışındaki yapılaşmaya müsaade verecek bir düzenleme kelam konusu değildir.”

“Patara’nın dünyaca ünlü kumsalından kum çalınması kelam konusu değildir”

Açıklamada, “Patara’ya yeni kılıf” başlığıyla gündeme getirilen tezle ilgili daha evvel kapsamlı açıklama yapılmasına karşın bu bilginin şuurlu halde okuyucuya sunulmadığı belirtilerek, “Patara’nın dünyaca ünlü kumsalından kum çalınması kelam konusu değildir. Teze mevzu alan, bu kumsalın dışındadır. Bahisle ilgili Bakanlığımızın da müdahil olduğu yargı süreci devam etmekte ve süreç yakından takip edilmektedir.” sözleri kullanıldı.