Çanakkale’de devlet takviyeleriyle büyüyen sera tarımı, domates, marul, salatalık roka, dereotu başta olmak üzere çok çeşitli eser yelpazesiyle, üretimi yılın tamamına yaymak isteyen çiftçilere yeni gelir kapısı oldu.

Kentte son yıllarda üreticilerden ilgi gören sera tarımı, 113 köyde 303 üretici tarafından toplam 900 bin metrekare alanda yapılıyor.

Çanakkale Ziraat Odası Lideri İsmail Kaya, AA muhabirine, tarımın dünyada ve Türkiye’de her geçen gün değiştiğini ve geliştiğini söyledi.

Kaya, kendilerinin de bu değişim ve gelişime kesinlikle ayak uydurmaları gerektiğini tabir etti. Seracılığın Türkiye’de çoğunlukla Akdeniz Bölgesi’nde üreticilerin ilgi ettiği ve çıkar elde ettiği bir iş olduğunu belirten Kaya, “Şehrimizde de seracılık önemli biçimde kendini değiştirmeye, geliştirmeye ve üretim olarak ön plana çıkmaya başladı.” dedi.

Kaya, seracılığın geliştirilmesi ve daha da yaygınlaştırılması bakımından devletin değerli dayanaklar sağladığını vurguladı.

İlgili kurumların, üreticilerin takviyelerden faydalanabilmeleri için ellerinden gelen altyapı imkanlarını hazırladığını lisana getiren Kaya, şunları kaydetti:

“Devlet önemli biçimde, yüzde 50 üzere, seranın maliyetine yardımcı oluyor. Münasebetiyle değişik bir geçim kaynağı daha hanemize iş olarak katmak istiyorsak, bu imkanlardan faydalanmamız çok değerli. Bu değişime, tarımın gelişmesine ve değişmesine ayak uydurmamız açısından kış aylarında da bölgemizde üretime devam edebilmek için seracılığın değerini anlamamız ve bu tarafta çalışmalar yapmamızın karımıza kazanç katacağını düşünüyoruz. Münasebetiyle bölgemizdeki üreticilerimizin kesinlikle seracılık noktasında da incelemelerde bulunup, kendilerine uygun alanları varsa yatırımlar yapmalarını değerli ve olumlu buluyorum.”

“Yılın 8-9 ayı seralarımızda üretim var”

İsmail Kaya, zirai eser yetiştirilmesi bakımından bölgenin güçlü bir çeşitliliğe sahip olduğuna dikkati çekti. Yaz aylarında yetiştirdikleri zerzevatları kışın da üretebileceklerini söz eden Kaya, Çanakkale’de seracılığın gelişim seyrini şöyle anlattı:

“10 yıl önceye baktığımızda bölgemizde seracılık hayaldi. Bu işi yapan insanların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu. Onlar da yılın 9-10 ayı değil, 1-2 ay seralardan üretim yapıyorlardı ancak bugüne geldiğimizde yılın 8-9 ayı seralarımızda üretim var. Seralarımızda eserlerden birinin hasadı olurken bir oburunun de dikimi gerçekleştiriliyor. Bölge üreticilerimiz için seracılığı önemli halde bir avantaj olarak görmekteyiz. Bilhassa kış aylarını boş geçirmemek, kendilerine iş yaratmak, kar elde etmek için uğraşan üreticilerimizin, kışın önemli halde kar elde edebilmelerinin önünü seralarda ürettikleri eserlerle açacaklarını düşünüyoruz.”

Sera tarımı yapan ziraat mühendisi Ali Yavuz Hatasız da Çanakkale’nin seracılık potansiyelinin güçlü olduğunu belirtti.

Bilhassa Çanakkale domatesinin değerli marka kıymetinin olduğuna değinen Hatasız, “Oldukça karlı bir iş. Devletin desteklemeleri var. Biz bu seraları devletin sübvansiyonlu kredileriyle yaptık. Düşük faizli kredilerden yararlandık. Yani gerçek faizin yaklaşık yüzde 50’sini devlet ödüyor, kalan kısmını biz ödüyoruz. Şu an için devletimiz seracılık için elinden gelen her şeyi seracılık için yapıyor.” diye konuştu.