Kurum, Ankara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Gayrimenkul Geliştirme ve İdaresi Kısmı tarafından Şevket Aziz Kansu binasında düzenlenen “Gayrimenkul Kesim Seminerleri”ne katılarak, “Türkiye’de Kentsel Dönüşüm Siyasetleri ve Uygulamalarında Yeni Yaklaşımlar” başlıklı sunum yaptı.

Konuşmasına, İstiklal Marşı’nın kabulünün 100’üncü yıl dönümünü kutlayarak başlayan Kurum, şair Mehmet Akif Ersoy’u, Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere istiklal çabasının tüm kahramanlarını rahmet ve minnetle yad ettiğini bildirdi.

Kurum, Türkiye’nin 1950 yılından itibaren kentleşme tarihine değinerek, 2000’li yıllardan sonra ise tüm belediyelerde toplumsal belediyecilik anlayışı ile yeni kentleşme modelleriyle çalışmaların kararlı bir formda başlatıldığını, tüm adımlarda da çevreyi işin merkezine koyduklarına işaret etti.

İlerleyen periyotta iklim değişikliği ve tesirlerini aza indirmek üzere inşaat dalının değerli projeler yapmak durumunda kalacağını söz eden Kurum, “Bundan sonraki süreçte önceliğimiz sarsıntıyla uğraş, ardından iklim değişikliğiyle gayret olacaktır. Bu iki problem de ülkenin bağımsızlık sıkıntısıdır, ulusal çaba sorunudur.” dedi.

Kentsel dönüşüm

Kentsel dönüşümü de terörle uğraş kadar önemsediklerini anlatan Kurum, bu çerçevede 2012’de Türkiye’nin her yerinde kentsel dönüşüm seferberliğinin başlatıldığını anımsattı.

Bakan Kurum, kentsel dönüşümü, “deprem riski altındaki yapıların ve alanların dönüşümü, sel ve heyelan riski altındaki alanların dönüşümü, tarihi kent merkezleri ve meydanların dönüşümü, sanayi alanlarının taşınması ve dönüşümü, tarım köy projeleriyle kırsal dönüşüm ve çağdaş otopark alanları üretimi” olmak üzere 6 başlıkta yaptıklarını söyledi.

Bu projeleri yaparken, “yerinde dönüşüm”, “gönüllü dönüşüm” ve “hızlı dönüşüm” prensipleriyle hareket ettiklerine işaret eden Kurum, bu kapsamda son 19 yılda çok değerli projelere imza attıklarını söyledi.

Toplu Konut Yönetimi Başkanlığı eliyle de 1 milyon toplumsal konut yaptıklarını anımsatan Kurum, millet bahçeleri, tarihi kent meydanlarında yapılan dönüşüm projelerini ve Karadeniz’de sel ve taşkın riski altındaki binalarda yaptıkları çalışmaları hatırlattı.

Karadeniz Bölgesinde 15 bin bağımsız kısımdan oluşan rezerv konutlar ürettiklerini de aktaran Kurum, bu kapsamdaki aksiyon planlarını yayınladıklarını belirtti.

İklim değişikliği

Kurum, İklim Kanunu hazırlayacaklarını lisana getirerek, şöyle devam etti:

“Öğrencilerimiz, bütün sivil toplum örgütlerimizin içinde olduğu, onların fikirlerinin, görüşlerinin alındığı İklim Kanunu çerçevesinde 2030-2050 yılına yönelik adımlarımızı atacağız. Bu da gayrimenkul bölümünün konuşmadığı, bundan sonra daha fazla konuşması gerektiği bir alandır. Buraya da arkadaşlarımızın yönelmesini tavsiye ediyorum. Bundan sonraki süreçte iklim değişikliği ve tesirlerini aza indirecek adımları atmak, gayrimenkul bölümünün en kıymetli gündem hususlarından bir tanesi olacaktır. Bu yalnızca bina imali değil, bunun dışında bir çok proje ile yapmamız gereken bir iş.”

“İstanbul’da 117 bin konutun dönüşüm sürecini başlattık”

Kurum, İstanbul özelinde de yaptıkları kentsel dönüşüm projelerine ait “İstanbul’da 117 bin konutun dönüşüm sürecini başlattık. Bu da kıymetli bir süreç bizim için. 2012 yılından bugüne kadar da 74 bin binayı, yani 381 bin bağımsız kısmı İstanbul’umuzda kentsel dönüşüme tabi tuttuk ve yenilenme sürecini başlattık. Şu an alanda devam eden 117 bin bağımsız kısımdan oluşan projelerimiz var.” bilgisini verdi.

Sarsıntı sonrası Elazığ, Malatya ve İzmir’de yapılan çalışmaları da anımsatan Kurum, Elazığ ve Malatya’da 25 bin bağımsız kısımdan oluşan bir proje yürüttüklerini söyledi.

Zelzelenin üzerinden bir yıl geçmesinin akabinde Elazığ’da 8 bin 400, Malatya’da 1300 konutu bitirdiklerini aktaran Kurum, İzmir’e de 5 bin konut ürettiklerini ve 7 ay sonra konut teslimine başlayacaklarını anlattı.

Kurum, Elazığ sarsıntısı sonrası depremzedelerin yaşadıklarını anlattığı tanıtım sinemasını gösterdi. Sinemanın akabinde duygulandığı gözlenen Bakan Kurum, bu acıların bir daha yaşanmaması temennisinde bulundu.

“Elimden geleni yaptım lakin kâfi mi?”

İnsanların en hoşu, en iyiyi hak ettiğini vurgulayan Kurum, şunları kaydetti:

“Burada el birliği içerisinde bu dönüşüm sürecini sağlamak, daima birlikte, birlik beraberlik içerisinde hareket etmek, siyaset üstü bir sorun olarak görmek zorundayız. Bu acıları tekrar yaşamamak ismine bu kararlılığı daima birlikte göstermek zorundayız. Orada o insanları görmek, acısına ortak olmak, o denli yahut bu türlü sonuçta bu işi yapan biri olarak sorumluluk hissediyorsunuz, ‘elimden geleni yaptım fakat kâfi mi? Vatandaşımız bu işin içine tam anlayışla girmiş mi? Belediyelerimiz tam bir bakış açısıyla dayanak veriyor mu’ üzere sorular da aklımıza geliyor. Biz Bakanlık olarak tüm takviyeleri vermeye hazırız. Bugüne kadar verdik, bundan sonra da kararlı bir halde bu takviyeleri vereceğiz. Vatandaşlarımızın da talepleri, istekleri çerçevesinde bu projeleri yapacağız. El birliği içerisinde Türkiyemizdeki o berbat konut stokunu dönüştüreceğiz. Bu bahiste kararlıyız. Gerçekten bu işi yapacaksak bu vazifelere gelelim, bu işi yapacaksak bu makamlarda oturalım ve şayet bu eğitimi aldıysak bunun karşılığını da verelim. Topyekun tüm milletimizi kentsel dönüşüme davet ediyorum.”

Bakan Kurum, kentsel dönüşüm için yaklaşık 45 milyar liralık bir kaynak gerektiğini belirterek, vatandaşlara TOKİ, Emlak Konut GYO, Emlak İştirak Bankası eliyle yapılan düzenlemeler ve kredilere ait dayanakları anlattı.

Salgın sonrasında kentlerin ne olacağı başlığına dikkati çeken Kurum, vatandaşların artık tabiat ile iç içe yaşamak istediğine dikkati çekti.

Kurum’dan gençlere müjde

Kurum, Bakanlık olarak projelerin ihale şartnameleri içine gençlerle ilgili yaptıkları düzenlemeyi ise şöyle anlattı:

“Bundan sonra yayınlayacağımız genelge çerçevesinde gerek belediyelerimiz, gerekse bakanlığımızın yapacağı projelerde, gayrimenkul dalına ait genç istihdam kaidesini getiriyoruz ve yeni mezun olmuş arkadaşları çalıştırma zorunluluğunu şartnamelere yazacağız. Bu sayede okuldan yeni mezun arkadaşlarımızı projelerimizde istihdam edecek bir düzenlemeyi de yapmış olacağız. Buna ait bir genelgeyi inşallah önümüzdeki hafta yayınlayacağız.”

Kurum, daha sonra basına kapalı olarak gerçekleşen kısımda öğrencilerin sorularını yanıtladı.

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar da, Ankara Üniversitesinin değerli bir marka olduğunu belirterek, her bir fakültesinin, bir üniversite üzere marka pahasının çok yüksek olduğunu belirtti.

Ünüvar, Bakan Murat Kurum’u ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti de lisana getirdi.

Seminerde Ankara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş de bir konuşma yaptı.