Yanık, 15 Temmuz şehit yakınları ve gazilerle bir otelde düzenlenen yemekte bir ortaya geldi. Konuşmasında 15 Temmuz’u isim isim, bugün salonda olan şehitlerin ve gazilerin isimleriyle takip ettiklerini belirten Yanık, “15 Temmuz hepimizin açısından, tüm millet açısından aslında bir çağdaş vakit istiklal çabası. Bu millet Çanakkale’de nasıl bir direnç gösterdiyse, hangi ruhla direnç gösterdiyse, Sakarya’da hangi ruhla, hangi iradeyle direnç gösterdiyse 15 Temmuz’da da birebir iradeyle ortaya çıktı, birebir iradeyle vatan savunması telaşıyla ortaya çıktı ve nitekim olmaz denileni oldurdu.” diye konuştu.

Bu hamasetin fakat Allah’ın yardımıyla gelebilecek bir cüret olduğunu söyleyen Yanık, “15 Temmuz bir tarafıyla bu milletin içine, asker-sivil her yerine sirayet etmiş bir habis ögenin defedilmesiydi. 15 Temmuz birebir vakitte o habis ögenin bu milletin askerleri ve sivilleri eliyle defedilmesiydi.” dedi.

“15 TEMMUZ’U UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ”

Masasında rütbeli muvazzaf subaylardan Davut Ala’nın ve öbür masalarda da askerlerin olduğuna dikkati çeken Yanık şöyle devam etti:

“Asker Mehmetçik’tir bizim için. Asker bizim askerimiz, vatan bizim vatanımız, millet olarak hepimiz bu vatanın sahipleriyiz. 15 Temmuz bu manada o habis ögesi atmak noktasında da milletin bütün uzuvlarıyla bir bütün olarak bir ortaya gelmesinin destanıdır. 15 Temmuz hepimizin anbean yaşadığı, büyüklüğünü ve görkemini lakin geçtikten sonra anladığımız bir vakit dilimi. O yüzden 15 Temmuz’u unutmayacağız, unutturmayacağız. Bilhassa yeni kuşaklara, genç nesillere, çocuklarımıza 15 Temmuz iradesini, 15 Temmuz ruhunu kesinlikle anlatacağız, kesinlikle izah edeceğiz ve onların o ruhu taşımalarını sağlayacağız.”

Yanık, şehitlik mertebesinin ehemmiyetini vurgulayarak, “Bizim inancımızda şehadet mertebelerin en yükseğidir fakat tıpkı vakitte şehitler diridir. Biz şehitlerin yaşadığına inanırız. O denli bir mucizenin ismidir şehadet. Hasebiyle 15 Temmuz’un 251 şehidini, ortamızda olduklarını varsayarak büyük bir minnetle selamlıyorum. Makamları ali, mertebeleri yüksek olsun. Gazilerimize uzun, sağlıklı ömürler diliyorum, ailelerimize uzun ömürler diliyorum.” sözünü kullandı.

İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy’un “Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın” kelamlarını anımsatan Bakan Yanık, “Rabb’im bir daha bize 15 Temmuz yaşatmasın ancak buna kalkışacak olanların önünde bir deneyim var. Bu milletin, bu çeşit hain kalkışmaları nasıl defettiğinin deneyimi daha 5 yıl evvel yaşandı bu topraklarda. İnanıyorum ki bundan sonraki süreçte de bu millet mayasında olan o vatan sevgisini, imanı, şuuru, iradeyi hiçbir vakit kaybetmeyecek.” diye konuştu.

Salonda şehit yakınları ve gazilerin çocuklarının da olduğuna dikkati çeken Yanık kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Ömer ile biz daha evvel tanıştık, ramazanda iftar yaptık bir arada. Ömer hem bir şehit çocuğu hem bir şehit torunu. Önümüzdeki günlerin, yılların Türkiye sevdalıları, Türkiye’nin sahipleri, bu milletin, bu vatanın gerçek sahipleri işte Ömer üzere evlatlarımız olacak. Biz her vakit onların yanında olacağız. Her vakit onlarla birlikte olacağız. Gazilerimizle her vakit birlikteyiz, şehit ailelerimizle birlikteyiz. Bugün buraya geldiğiniz için hepinize başka farklı teşekkür ediyorum. Birinci sefer bir ortaya geliyoruz sizlerle. Benim için sahiden duygusal yoğunluğu çok yüksek bir program. Tekrar güzel geldiniz.”

Programda Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdürü Selim Çelenk tarafından Kur’an-ı Kerim okundu.

Programa Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe teşebbüsü sırasında Ankara’da Özel Kuvvetler Komutanlığında darbeci generali vurduktan sonra şehit edilen Astsubay Ömer Halisdemir’in babası Hasan Hüseyin Halisdemir ile çok sayıda şehit yakını ve gazi katıldı.