Yanık, Darülaceze Yurt ve Kültürel Tesis Açılışı ve Darülaceze Toplumsal Hizmet Kenti Tanıtım Töreni’nde yaptığı konuşmada, güçlü bir toplumsal devlet olmanın simgesi haline gelecek kıymetli bir yapıtın açılışı ve medeniyetin köşe taşlarından olacağına inandıkları bir projenin tanıtımı için bir ortaya gelmenin memnunluğunu yaşadıklarını söyledi.

Bakan Yanık, kültür mirasından devraldıkları bir anlayışla inşa ettikleri ve hiç durmadan bir yenisinin muştusunu verdikleri bu değerli yapıtların, beşere hizmetin Hakk’a hizmet olduğu bir pahalar bütününün yansıması olduğunu kaydetti.

Kendileri için birer iftihar kaynağı olan bu çalışmaların, toplumsal hizmetler alanında milletlerarası seviyede pek çok projeye ilham kaynağı olduğunu anlatan Yanık, “Bir millet fakat bedellerini, birlik ve beraberlik halini koruyabildiği sürece ayakta kalır. Bizler, sahip olduğumuz kıymetlerimizi korumak, yaşatmak ve yeni jenerasyonlara ulaştırmak için bütün imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bu eforun en değerli sonuçlarından biri de bugün Darülaceze bünyesinde halkımızın hizmetine sunacağımız yurt ve kültürel tesisimizdir. Darülaceze, yaşlılarımıza hürmetin, çocuklarımıza merhametin simgesi haline gelmiş göz bebeği bir kuruluşumuzdur. Ülkemizde toplumsal hizmet anlayışının beslendiği en bedelli mihmandar kurumlardan biridir.” diye konuştu.

Yanık, tanıtımını yaptıkları “Büyük Darülaceze Toplumsal Hizmet Şehri”nin de tıpkı kadim anlayışın tezahürü olduğuna işaret ederek,” kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Biz yüzyıllardır inancımızın ve kültürümüzün bir modülü olarak, yaratılanı seven, koruyan ve ihya eden bir hizmet anlayışıyla hareket ediyoruz. Bizim çalışmalarımızdaki temel maksadımız, ülkemizdeki bütün vatandaşlarımızın, kadın-erkek, genç-yaşlı, çocuk-yetişkin, herkesin tıpkı huzur ve memnunlukla yaşamasını sağlamaktır. Bu yaklaşım, geniş kıtalara ve kültürlere hakim olan Osmanlı medeniyetinde nasılsa birebir canlılığıyla bugün de devam etmektedir. Kuş meskenleri inşa eden, genç kızlara çeyiz hazırlayan, kırılıp dökülenleri dahi tazmin eden vakıflar kuran ecdadın torunları olarak bugün bizler de halkımızın gündelik hayatlarını dolduran eserler üretmenin sevinci içindeyiz.
Ülkemiz pek çok alanda görüldüğü üzere toplumsal hizmetler alanında da 2002 prestijiyle insan merkezli bir anlayışı benimsemiştir. Yaşlı, engelli ve kimsesiz vatandaşlarımızı hiçbir ayrım gözetmeksizin bağrına basmış ve onlara kendi kurallarına uygun olarak sunduğu hizmetlerle bakım sağlamıştır. Bu manada bakım sağlayan kurumların, insanları yalnızca hayatta tutmakla kalmadığı onların topluma faal iştirakini sağlamaya yönelik çalışmalar yürüttüğünü söylemek de mümkündür. Ülkemizdeki yaşlılık çalışmalarıyla, büyüklerimizin sağlıklı bireyler olarak deneyimlerinin yeni jenerasyonlara aktarılması, toplumsal hayat bağlarının güçlendirilmesi ve nesiller ortası dayanışmanın desteklenmesi hedeflenmektedir.”

“YADES ile hizmete muhtaçlık duyan 65 yaş üstü yaşlıların korunması ve desteklenmesi gerçekleştiriliyor”

Bakan Yanık, insanın, hayatının her devrinde değerli olduğunu ve toplumsal devletin, beşere kendini değerli hissettirmeyi şiar edindiğini lisana getirerek, “Bu doğrultuda Bakanlığımız, çağımızın en kıymetli sorunlarından biri olan yaşlanma ile ilgili çalışmaları yakından takip etmektedir. Yaşlılara yönelik hizmetlerde temel başlıklar, dünya çapında benimsenen ve yaygınlaştırılan ‘aktif ve sağlıklı yaşlanma’ çerçevesinde belirlenmektedir. Yaşlılara verilen bedelin göstergesi olarak, etkin ve sağlıklı yaşlanmanın desteklenmesi ve yaşlı haklarının güçlendirilmesi gayesiyle, ‘2023 Etkin Yaşlanma Vizyon Belgesi’ hazırlanmıştır. Bu çalışma, yoksulluğu ve toplumsal dışlanmayı önleyerek, nesiller ortası dayanışma ile uyumlu bir toplum öngören toplumsal siyasetlerin daha faydalı olduğu görüşüne dayanmaktadır. Aile içi bakım takviyesi ile yaşlı ya da engelli vatandaşlarımız, gereksinim duydukları yardıma meskenlerinden çıkmadan erişebilmekte, hem kendileri hem de ailelerine takımlarımız ulaşmaktadır. Gündüz Yaşlı Ömür Merkezleri Modeli ile kurumsal bakıma olan gereksinimin azaltılarak, ailelerin de istihdama iştiraklerinin artırılması sağlanmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

Yaşlı Takviye Programı olan YADES ile hizmete gereksinim duyan 65 yaş üstü yaşlıların korunması ve desteklenmesinin gerçekleştirildiğini anlatan Yanık, şunları kaydetti:

“Büyüklerimizin yaşadıkları yerlerde gerekli olan bakımlarının yapılarak hayat kaliteleri artırılmaktadır. Attığımız bu adımlar, giderek dijitalleşen dünyada yaşlılarımızın ferdi hareket alanını genişletmek, faal ve sağlıklı yaşlanma perspektifini toplumsal hayatın her alanında benimseyebilmek ismine büyük değer taşımaktadır. Yaşlılarımızla bir ortada kalarak, geçmişimizle bağımızı koruyan ve gelişen dünyayla ahenk sağlayan hizmetlerimizi hayata geçirmek temel gayelerimiz ortasındadır. Yaşlılarımız için hazırladığımız birçok toplumsal proje engelli vatandaşlarımız için de hayata geçirilmiştir. Tıpkı yaşlı hizmetlerimizde olduğu üzere engellilere yönelik hizmetlerimizde de aile odaklı bakışımız sebebiyle bakımına yönelik takviyelerimizi artırmış durumdayız. Bugün geldiğimiz noktada, insanı yaşatmanın ülkemiz toplumsal siyasetleri ölçüsünde bir sanata dönüştüğünü görmekteyiz. Bizler, medeniyet anlayışımızda var olagelen uygulamaları aktüel hayatın getirdiği kurallarla bir ortada kıymetlendirerek, yaşlılarımızı koruyan ve onları toplumsal hayatın içinde tutmayı önceleyen siyasetler üretmeyi hedefliyoruz.”

Bakan Yanık, her bir bireyin hayatı boyunca topluma katacağı bedeller olduğunu bildiklerinin altını çizerek, “Hepimizin bu toplumda üretilen refahtan hissesini alması gerektiğine inanıyoruz. Bu manada yaşlı ve engelli nüfusun üretkenliğini ve faal toplumsal iştirakini hem bir hak, hem de hayat kalitelerini artırıcı bir takviye olarak görüyor ve ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, devleti yaşat ki insanlara hizmet etsin’ unsurlarıyla hareket etmeyi sürdürüyoruz. 1895 yılında kurulduğu günden bugüne 100 bin bireye ‘Şefkat Yuvası’ olmuş Darülaceze, bu anlayışın kadim simgelerindendir. Bugün yeni açılan tesisleri ve tanıtımı gerçekleştirilen toplumsal hizmet kenti ile kurulduğu birinci günkü bakışla, en nitelikli hizmetleri, konuk ettiği herkese hiçbir ayrım gözetmeden sunmaya devam edecektir. Bu noktada en büyük yardımcısı ise tekrar halkımızın kendisidir.” sözlerini kullandı.

Cumhuriyet tarihinde Mustafa Kemal Atatürk ve Cevdet Sunay’dan sonra Darülacezeyi ziyaret eden üçüncü Cumhurbaşkanının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu hatırlatan Yanık, “Bu hoş projelere verdiği takviyelerden ötürü en kalbi şükranlarımızı arz ederiz. Bu değerli çalışmalarda bizimle olan, emek veren ve en kıymetlisi uygunluğun gücüne inanan herkese müteşekkiriz. İnsanımıza hak ettiği onurlu ömrü sağlamanın memnunluğunu sizlerle paylaşırken, hizmetlerimizin bütün insanlığa yarar sağlamasını Cenab-ı Allah’tan diliyorum.” dedi.

Darülaceze’yi 1895 yılında Sultan 2. Abdülhamid Han kurdu”

Darülaceze Lideri Hamza Cebeci ise kurumdakilerin her birinin çok farklı heyecanlar taşıdığını, Darülaceze’de 30-35 yıl geçiren insanların heyecanını ve memnunluğunu lisana getirdiğini söyledi.

Cebeci, Darülaceze’yi 1895 yılında Sultan 2. Abdülhamid Han’ın kurduğunu anlatarak, 550 kişiyi aşkın kapasiteyle hizmete devam edildiğini aktardı.

“Darülaceze kurulduğundan bugüne en hoş, en verimli devrini yaşıyor.” diyen Cebeci, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişten bugüne takviyesine de değindi.

Merasime, Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca ve Dünya Etnospor Konfederasyonu Lideri Bilal Erdoğan da katıldı.