Kentte içme suyunu karşılamak için yıllar evvel açılan 264 su kuyusu, 2002 yılında başlanan ve 2005 yılında tamamlanarak kentin içme suyunu karşılayan ‘Çatalan İçme Suyu Projesi’nin hayata geçmesinin akabinde kapatıldı. İçme suyu projesi sonrası kapatılan kuyular ise ortadan geçen yılların akabinde tekrardan suyla dolmaya başladı. İçme suyu projesi öncesi yapılan yüzlerce binanın temeli ise suyla doldu.

‘APARTMANLARIN TEMELİ SU DOLDU’

Adana Jeofizik Mühendisleri Odası Lideri Melih Baki, ‘Çatalan İçme Suyu Projesi’ gündeme geldiğinde sunduğu raporlarda, içme suyu projesi öncesinde yapılan çok katlı bodrumlu yapıların temeline su dolacağı istikametinde uyardığını belirtti. 2002 yılı öncesi kentin tüm içme suyunu karşılayan 264 su kuyusundan günde 3 milyon metreküp su çekildiğini belirten Bakı, “Bu kuyular kapatıldığında suyun doğal düzeyine geri geleceğini söyledik. Öbür bir proje daha geliştirdiler. Buda Regülatör Köprü’de su tutma projesiydi. Buna da itiraz ettik. Kentin ortasından geçen bir ırmakta su tutabilmek lakin mühendislik çalışmasının nizamlı yapılmasıyla olabilirdi. Kuyular kapatılmadan evvel su düzeyi 7 ila 11 metre ortasındaydı. Kuyular kapatıldıktan sonra bu su düzeyi yüzeyden 2 metre daha yükseldi. ‘Çatalan İçme Suyu Projesi’ öncesi yapılan çok katlı bodrumlu yapıların tamamına yakının temeli su dolmuş durumda” diye konuştu.

‘APARTMANLARIN TAŞIYICI DEMİRLERİ ERİYOR’

Temeli su dolu olan 360’ın üzerinde apartmanda yaşayan bireylerin kendilerine başvurduğunu söyleyen Bakı, “O apartmanları incelemeye gittiğimizde temelde taşıyıcı sistem diye bildiğimiz demirlerin eriyip kül olduğunu gördük. Zelzeleye gerek kalmadan birçok binanın temelinde oturmalar meydana gelmiş durumda. Muhtemel bir zelzele anında bu binaların ne duruma geleceğini artık iddia etmek, söylemek dahi istemiyorum. Burada Adana Büyükşehir Belediyesi’nin ve ilgili bütün belediyelerin bu binaların envanterini çıkartılması lazım. Uzman bir ünite oluşmalı ve jeofizik mühendisi, inşaat mühendisi ve jeoloji mühendisi olması lazım. Vatandaşlarımızdan her gün farklı bir telefon geliyor. Binamızda çatlamalar var diye. 60 yıldan beri ‘deprem kaç büyüklüğünde ve nerede olacak’ deniliyor. Artık bu mevzuları tartışmanın bir manası yok. Ülkemiz birinci dereceden zelzele bölgesidir. Bizler bu yüzden zelzele öncesini konuşmamız lazım. Her zelzelede birebir acıları yaşıyoruz artık kâfi. Zelzelesi, seli durdurma bahtınız yoktur” dedi.

‘TEMELİ HASARLI BİNALARI SATIYORLAR’

Suyun en büyük kimyasal eritici olduğunu lisana getiren Baki, “Temeldeki demirlere dokunduğumuzda demirlerin kül olduğunu görüyoruz. Vatandaşlar çok daha yanlış bilgilendirilmiş. Binalarının temeli su dolan ve bu yüzden meskenlerinde çatlaklar oluşan vatandaşlarımız konutlarını badana yaptırıp çatlakları kapattıktan sonra satışa çıkartıyor. Satan da vatandaşımız alan da” sözlerini kullandı.

Yetkililerin biran evvel müdahale etmesi gerektiğini vurgulayan Baki, zelzeleye gerek kalmadan binaların yavaş yavaş çökmeye başladığını görmeye başlayacakları ihtarında da bulundu.