Antalya’da düzenlenen, COP 22 kapsamında ele alınan Akdeniz’deki kirlilik, biyoçeşitlilik kaybı, yabancı çeşitlerin varlığı ve iklim değişikliğine ait Etraf Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca, su altı imaj direktörü Tahsin Ceylan tarafından çekilen imaj ve fotoğraflarla Akdeniz’de jenerasyonu tehlike altındaki tiplere ilişkin fotoğraf standı ve kamu spotu sinema hazırlandı.

17 BİN DENİZEL TIBBIN 1700’Ü ENDEMİK

Akdeniz’de günümüze kadar tanımlanan denizel cins sayısının 17 bin olduğunu belirten Tahsin Ceylan, bu çeşitlerin yüzde 10’unun endemik olduğunu söyledi.

Akdeniz’deki denizel çeşitlerden 1700 civarının endemik çeşit olduğunu açıklayan Ceylan, “Kıyılarımızdaki endemik deniz balıklarının sayısı ise yalnızca 70-80 civarında. Buradan denizel canlı kaynaklarını ne kadar özveriyle müdafaamız gerektiğini çarçabuk anlamak mümkün” dedi.

62 ÇEŞİDİN JENERASYONU TEHLİKEDE

Akdeniz’deki denizel cinslerden 62’sinin kuşağının yok olma tehlikesi altında olduğuna dikkat çeken Tahsin Ceylan, bu çeşitlerden 22’sine ilişkin su altı dalışlarda çektiği fotoğraflardan oluşan stant hazırlandığını söyledi. Ceylan, kuşağı tehlike altındaki 62 cins ortasında kum köpekbalığı, caretta caretta, lahoz, yeşil deniz kaplumbağası, tarak midyesi, triton, ahtapot, uçan kırlangıç, vatoz kazık kuyruk, domuz köpekbalığı, şişe burunlu yunus, ıstakoz, Akdeniz foku, mercan, kırmızı mercan, orfoz, pina, kemane balığı, mığrı ve denizatının yer aldığını açıkladı.

TEHLİKEDEKİ CİNSLER SİNEMADA

9 Aralık Perşembe günü konferansa katılacak olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan tarafından açılışı yapılacak fotoğraf standındaki jenerasyonu tehlike altındaki cinslere, Akdeniz’e kıyısı olan 21 ülkenin temsilcilerine de gönderilen kamu spotu niteliğindeki sinemada de yer verildi.

Akdeniz foku, orfoz, caretta caretta, denizatı, vatoz, deniz çayırları ve tritona dikkat çekilen sinemada, köpekbalıklarının kuşağı tehlike altındaki cinslerin başında geldiği vurgulandı.

AKDENİZ’DE EKOLOJİK KIRILMA

Kamu spotu sinemasında, doğal afetler, global ısınma, denetimsiz insan faaliyetleri ve son olarak tüm dünyayı saran Covid 19 pandemisi nedeniyle baskılanan tabiatın, insanlığa her zamankinden fazla muhtaçlığı olduğu vurgulanıyor.

Bunlardan birinin de Akdeniz olduğu belirtilerek, “Dünyadaki ekolojik kırılmanın en somut izlendiği yerlerden biridir Akdeniz. Yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan pek çok çeşide konut sahipliği yapmaktadır” denildi.

DENİZ ÇAYIRLARI AKDENİZ’İN AKCİĞERİ

Sinemada bilhassa deniz çayırlarının Akdeniz’in akciğerleri olduğuna vurgu yapılarak, şu bilgiler verildi:

“Soluduğumuz havanın içindeki oksijenin yüzde 70’ini denizlere borçluyuz. Her metrekaresi 15 litrenin üzerinde oksijen üreten bu su altı ormanları, karbonu emme, depolama konusundaki üstün kapasiteleri ile en az orman ekosistemi kadar pahalıdır.

Kıyı erozyonunun bariyeri olan bu çiçekli bitkiler, pek çok cinsin beslenme, barınma ve üreme alanı.

Pinalar ise bir öteki Akdeniz endemiği. Deniz suyunu temizleyen bu çeşitlere, ‘denizlerin doğal filtresi’ de diyebiliriz”

‘SEYİRCİ KALMAYALIM’ DAVETİ

Mavi ve yeşilin iç içe geçtiği Akdeniz’in, global iklim değişikliği ve buna bağlı ekosistemdeki kırılmanın olumsuz tesirleriyle karşı karşıya olduğuna da dikkat çekilen sinemada, “Taraf ülkeler, tehdit altındaki bu özel coğrafyanın global maksatlarla güzelleştirilmesi, havzanın ve üzerinde yaşayan canlıların en doğal haliyle korunması için çalışıyor.

Bu sempatik dostlarımızın ve eşsiz Akdeniz ekosisteminin tahrip edilmesine seyirci kalmayalım. Denizel ve kıyısal ekosistemin korunması için birlikte çaba edelim.

Ekolojik problemlerle baş etmek lakin bölgesel iş birlikleri ile mümkündür. Medeniyetlerin beşiği olan, tarih uzunluğu kıyısında yer alan uygarlıkların gücüne güç katan Akdeniz’e olan minnettarlığımızı, onu koruyarak gösterelim” daveti yapıldı.