Trabzonspor Kulübü Olağan Divan Genel Heyeti Toplantısı, Kovid-19 önlemleri kapsamında Kadir Özcan Tesisleri Nizamettin Algan Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya TFF İdare Konseyi Üyesi Mustafa Hacıkerimoğlu, Trabzonspor Lideri Ahmet Ağaoğlu ve beraberindeki yöneticilerin yanı sıra konsey üyeleri, eski yönetici ve birtakım futbolcular da katıldı.

SÜRMEN: YENİ YUSUF, ABDÜLKADİR, UĞURCANLAR’A İMKAN YARATMALIYIZ
Divan Başkanlığı seçimini 2022 yılının Şubat ayında gerçekleştireceklerini belirterek açılış konuşmasını yapan Divan Lideri Ali Sürmen, altyapıya da değinerek, “Amatörümüz kadar profesyonel grubumuza futbolcu yetiştirecek eski mahalle tarlalarımız yok. Bunun olmadığı yerde öteki kadrolarımız olmalı. Bu ekipler da Trabzonspor tarafından desteklenerek oradan profesyonel ekibe futbolcu devşirmek zorundayız. U19, U20 başarılı olabilir, bunlardan birkaç kişi profesyonel grubun yedeğinde de olabilir lakin bizim görmek istediğimiz Yusuf, Abdülkadir ve Uğurcanlar üzere birinci 11’de oynayacak imkanlar yaratmaktır. Bunun yanında Türkiye genelinden de futbolcu toplama gerekliliğimiz varsa hem onların hem de yetiştirdiğimiz futbolcular için bir kolej kurmamız lazım. Ya da Trabzon’dan bir kolejle anlaşarak bu çocukların eğitimine katkı sağlamak lazım. Böylelikle genç çocukların Trabzon’u tercih etmelerinin altyapısını hazırlamış oluruz” dedi.

“MHK’DA KONTROL SİSTEMLERİNİN DAHA SIKI ÇALIŞACAĞI GÖRÜLÜYOR”
“Şampiyonluk Trabzonspor’un vazgeçilmezidir ve şampiyonluğa oynamak için her sene takımlar oluştururuz. Lakin bunu oluştururken mali tablomuzu da asla bozmamalıyız” diye kelamlarını sürdüren Sürmen, “Şunu da düşünmeliyiz; Hakikaten şampiyonluk takımları kurulduğu vakit şampiyon olunabiliniyor mu? Bazen yetmiyor. Sonrasında büyük mali yüklerle karşı karşıya kalabiliyoruz. Kesinlikle biz hakikat transferlerle güçlü kadro kurmalıyız fakat hesabımızı kitabımızı iyi yapalım. Bir de saha sonuçlarına tesir eden faktörleri ortadan kaldırmanın yollarını aramak zorundayız. Merkez Hakem Kurulu’nda (MHK) yeni bir sistem olacak. Artık alt lige düşme ile karşı karşıyalar. Kontrol düzeneklerinin daha sıkı çalışacağı görülüyor” diye konuştu.
“ÜLKEDE ÖZEL KARARLAR OLMAMALI”
Ali Sürmen, Kumpas Davası’na yönelik de şunları kaydetti:
“İnsanlar haklı olarak bize Kumpas Davası’nı soruyor. Trabzonspor’un vazgeçilmez davaları şike ve kumpas davası bir biçimde devam ediyor. Ben de hukukçu olduğum için mütalaayı okudum. Orada çok tuhafıma giden şeyler var. ‘Başka türlü elde etme imkanı muhakkak olmadan neden dinleme ve izleme kararı verdin?’ Sistem meğer o vakit Türkiye’de ceza hukukunda kimse ceza almaz. Operasyonu yürütenlerle karar verenler FETÖ’den yargılandı. FETÖ’lü yargıçların kürsüde oturup verdiği kararlar ne olacak? Ülkede özel kararlar olmamalı. Bu münasebet ile beşerler herkes kendi davasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşır.”

KULÜBÜN BORCU 1 MİLYAR 192 BİN TL
Ali Sürmen’in açıklamalarının akabinde Kontrol Heyeti Lideri Mahmut Ören, kulübün mali durumuyla ilgili hazırlanan raporu okudu. Yapılan açıklamada, gerçekleşen gelir ve sarfiyatlar sonucunda oluşan mali tablolara nazaran bordo-mavili kulübün dernek ve bağlı şirketlerin 31 Mart 2021 tarihi itibariyle net borcunun 1 milyar 192 bin 419 bin TL olduğu açıklandı.

AHMET AĞAOĞLU: YÜZDE 70 GELİR KAYBINA KARŞIN BORÇ ARTIŞINI YÜZDE 30’LA FRENLEDİK
Kontrol Heyeti’nin açıkladığı mali raporların akabinde kürsüye çıkan Trabzonspor Lideri Ahmet Ağaoğlu, pandemi nedeniyle kulüplerin yüzde 70 gelir kaybına uğradığı süreçte borç artışını yüzde 30’larda tutmayı başardıklarını söyledi. Ağaoğlu, “900 milyon TL borçla aldığımız iktisat yüzde 80 harcaması Euro olan kulübün net borcu 1.2 milyar civarında. Türk Lirası bazında neredeyse yüzde 30 artış, yıllık yüzde 10 artışla borcu frenlemeyi başardık. Son iki sene içerisinde gelirlerimizin yüzde 70 oranında azaldığı bir süreçte bu limitler içerisinde tutmayı başardık. Tenkitler yapılırken içinde bulunduğumuz ekonomik ve toplumsal kuralların gerçekleri göz önünde bulundurularak yapılırsa o vakit çok daha sağlıklı bir halde kıymetlendirme imkanına sahip oluruz” tabirlerini kullandı.

“YABANCI KURALI HESAPLARIMIZI DEĞİŞTİRDİ”
Teknik yönetici Abdullah Avcı’nın 5 mevki için transfer talebinde bulunduğunu aktaran Ağaoğlu, şöyle devam etti:
“Neredeyse her mevkide 3-4 oyuncunun ismi bize ulaştı. Bunların ekonomik değerlendirmeleri yapıldıktan sonra kulübün ekonomik imkanları dahilinde 3 transfer gerçekleşti. 4’üncüsünü bu hafta sonuna kadar ya da gelecek hafta içerisinde paylaşmış olacağız. Öteki iki isimle temaslarımız devam ediyor lakin federasyonun almış olduğu 8+3 kuralı önümüzdeki sene de 7+4 ve takip eden dönem 6+5 kuralı bizim bütün hesaplarımızı önemli halde değiştirdi. Yabancı kuralı netleştikten sonra 19 yaşındaki bir oyuncuya talip olduk, 3 milyon 500 bin Euro istediler. Kurala nazaran değerlendirmemizi tekrar yapacağız. Ancak görünen o ki dördüncü transferimizin akabinde önümüzdeki süreç içerisinde 1 ya da 2 yabancı transfer daha sonra ülke içi yerli transfere yönelmek üzere bir zorunlulukla karşı karşıyayız.”

“TRANSFER LİMİTİNE SAHİBİZ”
Ağaoğlu, “Ocak ayında yaptığımız transferlerden sonra da limitimizde önemli bir kullanmadığımız açık vardı. Hasebiyle bu transferler ve önümüzdeki yapılacak iki yabancı, 3 ya da 4 yerli muhtaçlığa nazaran belirlenecek bu transferlerin hepsini karşılayabilecek kaynak ve limite sahibiz. Limiti aşma durumumuz yok, elimiz kolumuz bağlı. Kaideler el verse dahi biz Trabzonspor’u nasıl bir süreçte aldığımızı unutmadık. Asla ve asla kurallar ne olursa olsun kulübü ekonomik manada o denli bir çıkmaza sokmak ne bu idarenin ne de sonraki gelecek idarelerin hakkı değildir. Trabzonspor’a bu bedeli artık hiç kimse ödetmemeli” dedi.

“KESİNLEŞMİŞ BİR ŞİKE VAR, BUNUN TRABZONSPOR TARAFINDAN TARTIŞILACAK HİÇBİR TARAFI YOK”
Ahmet Ağaoğlu, 2010-11 sürecine ait olarak ise “Ülkede insanların hala anlamakta zorlandığı ya da anlamak istemediği bir şey var. Sportif ceza ile hukuk mahkemelerinin verdiği ceza farklıdır. Futbol maçı esnasında sert müdahale ile rakibin ayağını kırarsınız, 3-4 maç ceza alırsınız. Bu sportif cezadır. Sokakta birinin ayağını kırarsınız tahminen 3-5 yıl ceza alırsınız. 2010-11 yılında sportif kabahat işlenmiştir. Cezası da UEFA tarafından verilmiştir. Beşerler hala anlamıyorsa UEFA’nın 2011 yılında yayınladığı bültene baksınlar. Bulmakta zorlanan varsa bende var, kendilerine veririm. Bu bahsin Trabzonspor tarafından tartışılacak hiçbir tarafı yoktur. Mutlaklaşmış bir şike vardır. Cezası da UEFA tarafından verilmiş, CAS ve İsviçre Federal Mahkemesi tarafından onaylanmıştır. Ceza tarafını konuşuyorlarsa o farklı bir şey. Onun yanıtını da Divan Liderimiz aslında verdi” diyerek açıklamalarını tamamladı.