Afgan E.T.’nin (21), Ankara’da 5 yaşındaki bir çocuğun annesi olduğunu ispat edebilmek için 2 yıldır verdiği hukuk çabası, Ankara 19. Aile Mahkemesi’nin kararıyla son buldu. Çocuğun annesinin Afgan E.T. olduğuna karar veren mahkeme, velayetin de sırf annede olduğu istikametinde karar kurdu.

Afgan bayanın ömür öyküsünden ise büyük bir dram çıktı. E.T., Afganistan’da babasını kaybettikten sonra 14 yaşındayken kendisinden 40 yaş büyük birisiyle evlendirilmek istenince ülkesini terk etmiş. Birlikte İran’a kaçtığı M.T.’den çocuğu A.T.’yi dünyaya getirmiş.

Türkiye’ye sığındı

Milliyet’e konuşan E.T.’nin avukatı Veli Taş süreci şöyle özetledi: “Zorla evlendirilmek istendiği adam onu İran’da bulunca Türkiye’ye sığınmış. E.T., Ankara’da memleketler arası muhafaza müracaatında bulunduğu sırada çocuğun biyolojik babası M.T. isimli şahıstan çok şiddet gördüğü anlaşılmış. Çocuk bu nedenle devlet muhafazasına alınmış.”

Velayet de annede

Genç bayanın yaşadığı problemler Türkiye’de de bitmedi. İçişleri Bakanlığı’na “uluslararası koruma” başvurusu sırasında evlilik birliği olmadığı için E.T.’nin uygar hali bekar olarak belirtildi. Tıpkı kayıtlara nazaran çocuğa da evlilik birliği dışında olan biyolojik babasının soyadı verildi. E.T., devlet kurumları ve BM üzere milletlerarası kuruluşlardan yardım istediğinde, çocuğunun soyadı ile kendi soyadı farklı olduğu için zorluklarla karşılaştı. Ankara’da avukatı Veli Taş aracılığıyla “çocuğun tespiti” davası açan E.T.’nin sürdürdüğü hukuk mücadalesi yaklaşık 2 yıl sonra sonuçlandı.

Mahkeme, verdiği kararda, Türk Uygar Kanunu’nun 337’nci unsurunu münasebet göstererek anne ve babanın evli olmaması durumunda velayetin anneye ilişkin olduğunu belirtti. Çocuğun E.T.’ye ilişkin olduğuna hükmeden mahkeme, velayetin de genç bayana verilmesini kararlaştırdı.

‘Sırada soyadı değişikliği var’

Sürecin soyadı değişikliğine yönelik davayla devam edeceğini kaydeden avukat Veli Taş, “Kararı anneye söylediğimde gözleri yaşardı ve çok teşekkür etti. Artık sırada çocuğun, annesinin soyadını alması var. Türkiye’de bu halde birçok yabancı konuk var. Türkiye’ye sığındıklarında, milletlerarası muhafaza başvurusu üzere resmi kayda dönüşen görüşmeler sırasında bu insanların beyanlarına yahut o anki durumlarına bakılıyor olması; daha sonra bu türlü sıkıntılar yaratıyor” dedi.