AK Parti, CHP, HDP, MHP ve ÂLÂ Parti kümelerinin, birleştirilerek görüşülen Meclis araştırma önergeleri üzerinde UYGUN Parti Kümesi ismine kelam alan Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, son yılların en kurak periyodunu yaşayan Türkiye’de, son 50 yılda toplam 36 gölün kuruduğunu söyledi.

Türkiye’de suyun yüzde 10’luk kısmının içme ve kullanma suyu olarak kullanılırken, yüzde 18’lik kısmının endüstride, yüzde 60’ının ise ziraî sulamada kullanıldığını lisana getiren Yaşar, yırtıcı sulama ve salma sulamadan vazgeçilmesi, park ve bahçe sulamalarına düzenleme getirilmesini istedi.

Yaşar, su planlaması yapılarak suyun yanlış kullanımının önüne geçilmesini talep etti.

“Milli su kanunu oluşturulmalı”

MHP İzmir Milletvekili Hasan Kalyoncu, global iklim değişikliğinin, ulusal güvenlik açısından ele alınması gerektiğini söyledi.

Türkiye’nin, global iklim değişikliğinin sonucu olarak kurak bir iklime sahip olacağının iddia edildiğine işaret eden Kalyoncu, botanik bahçelerine ayrılan alanların çoğaltılması ve Ankara’daki botanik bahçesine değer gösterilmesi gerektiğini kaydetti.

“Tarım kentleri bir an evvel hayata geçirilmeli.” diyen Kalyoncu, kırdan kente göçün de bu biçimde önüne geçilebileceğini belirtti.

İklim değişikliğinin tesirlerinin, insan güvenliği için kritik eşikleri de beraberinde getirdiğine dikkati çeken Kalyoncu, ekolojik güvenliğin, iklim değişikliğiyle olumsuz tarafta etkilendiğini lisana getirdi.

Kalyoncu, sorunu ekosistem merkezli incelemenin değerine değinerek, yenilenebilir güç kaynaklarının kullanımının kilit rol oynayacağını söyledi.

Su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir biçimde geleceğe aktarılmasını sağlayabilmek için birçok bakanlığın ve kurumun iş birliği içinde çalışması gerektiğini vurgulayan Kalyoncu, “İklim değişikliği, tesirleri ve su idaresi bakanlıkları da içine alacak formda, Cumhurbaşkanlığı tarafından planlanması gereken sıkıntılarla dolu bir alandır.” dedi.

Su idaresinde idari bir karmaşanın hakim olduğuna dikkati çeken Kalyoncu, “milli su kanunu” oluşturularak bu karmaşaya son verilmesini istedi.

“Plastik çöp ithal ederek sıfır atık maksadına ulaşılamaz”

HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, su kaynakları, kuraklık ve iklim değişikliğine ait Araştırma Kurulu kurulmasını kıymetli bulduklarını belirtti.

Bu mevzuyu dış siyasette bir koz, güç alanında yeni rant kapıları, geri dönüşüm bölümünde kar hissesi olarak görenler olabileceğini tabir eden Kerestecioğlu, iklim krizinin, Türkiye açısından günbegün derinleşen bir insan hakları ve global adaletsizlik sorunu olduğunu savundu.

Meclis çatısı altında yürütülmesi öngörülen çalışmaların çerçevesini, Etraf ve Şehircilik Bakanlığının İklim Değişikliği ile Gayret Toplantısı sonrası açıklanan bildirgeden anladıklarını anlatan Kerestecioğlu, “Sorunların tespitinde çok gözü pek davranılsa da kaynağının tespit edilemediğini ve tahlil için değişmesi gerekenin, sorunu yaratanlar değil, sıradan yurttaşlar olarak tanımlandığını görüyoruz.” tabirini kullandı.

Kerestecioğlu, Paris Muahedesi’nin neden imzalanmadığını, Kanal İstanbul Projesi’nden neden vazgeçilmediğini sorarak, “Plastik çöp ithal ederek, sıfır atık gayesine nasıl ulaşılacak? İmkansız.” dedi.

“Geç kalındı ancak iyi ki kuruluyor”

CHP Genel Lider Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, kurulacak araştırma kuruluna ait “Geç kalındı lakin iyi ki kuruluyor.” dedi.

Paris Mutabakatı’nın neden yürürlüğe konulmadığını soran Öztunç, “İklim kriziyle gayret ediyorsanız, evvel kömürle çalışan termik santraller teknolojisine son vermeniz gerekiyor.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Onlara karşın Kanal İstanbul’u da yapacağız. İnadına yapacağız.” kelamını hatırlatan Öztunç, “Milletle inatlaşılmaz. Milletle inatlaşanlar, masraflar. Siz de gidecekseniz.” sözlerini kullandı.

“Çöp, çamur, çukur zihniyetine ‘dur’ dedik”

AK Parti Genel Lider Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, iklim değişikliğinin, “çağın kronik rahatsızlığı” olduğunu vurgulayarak, “Vücudumuz bir hastalıktan sonra nasıl yavaş yavaş iyileşiyorsa, dünyamız da lakin güçlü ve daima bir tedaviyle yıllar süren bir uğraşın akabinde eski sıhhatine kavuşabilir.” dedi.

İklim değişikliğiyle çabada kritik bir 10 yıla girildiğine işaret eden Karaaslan, “Bugün karar alma düzeneklerinde bulunan bizlerin, günü kurtaran değil, sahip olduğu tüm pahaları geleceğe taşıyan bir anlayışla hareket etmek üzere bir sorumluluğu olduğunun da altını çizmek istiyorum.” vurgusunda bulundu.

AK Parti olarak iktidara geldikleri birinci günden bu yana çok boyutlu bir çaba yürüttüklerini anımsatan Karaaslan, şöyle konuştu:

“Dünya genelinde en fazla emisyona neden olan ve dünyanın kirlenmesinde en büyük hisseye sahip olan güç kesimimize ‘temiz ve sürdürülebilir enerji’ gayesi koyduk. Yeni mevzuat ve düzenlemelerle ‘Temiz güç için ben de varım.’ diyen tüm paydaşların önünü açtık. Bu sayede elektrik gücü konseyi gücümüz 18 yılda 3 kat artarken şurası güç içinde yenilenebilir gücün hissesini 4 katın üzerinde bir artışla toplam kapasitenin yarısına ulaştırdık.”

Dünya genelinde orman varlığı süratle azalırken Türkiye’nin, orman varlığını artıran az ülkelerden olduğuna dikkati çeken Karaaslan, 2002’de 20,8 milyon hektar olan orman varlığını 2020 ‘de 22,7 milyon hektara yükselttiklerini belirtti.

Cumhuriyet tarihinin en büyük ulusal ağaçlandırma seferberliğini başlattıklarını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın takdirleriyle Ulusal Ağaçlandırma Günü ilan ettiklerini hatırlatan Karaaslan, “Aslında biz o gün, geleceğe nefes kelamı verdik ve 2023’e kadar 7 milyar fidanı da toprakla buluşturmayı vadettik.” dedi.

İstanbul’da kimi ilçelerde 1994 öncesi “çöp, çamur, çukur” zihniyetinin hakim olduğunu üzülerek gördüklerini anlatan Karaaslan, “18 yıl evvel atıkları bir paha olarak görmek şöyle dursun, sıkıntılardan kaçarak, sorumluluk almayarak, gerekeni yapmayarak vatandaşlarımızı çöp, çamur, çukurdan ibaret kentlerde yaşamaya mahkum edenlere ‘Artık durun.’ dedik.” tabirini kullandı.

Karaaslan, kurulacak araştırma kurulundaki çalışmalarla, çevreyi merkeze alan, ulusal ve milletlerarası toplulukta da çok değerli çalışmalara imza atacak bir çalışma performansının ortaya koyulacağını vurguladı.

Genel Heyette konuşmaların akabinde yapılan oylamada, 5 parti kümesinin ortak önergesiyle, global iklim değişikliğinin tesirlerinin en aza indirilmesi, kuraklıkla gayret ve su kaynaklarının verimli kullanılması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi emeliyle Meclis Araştırma Kurulu kuruldu.

Kurul, 19 üyeden oluşacak, gerektiğinde Ankara dışında da vazife yapabilecek.

TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, komitenin kurulmasına dayanak veren siyasi parti kümelerine teşekkür etti.

Görüşmelerin tamamlanmasının akabinde Bilgiç, birleşimi 2 Mart Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere kapattı.