Sivas 4 Eylül Sanayi Sitesi’ndeki atölyesinde el imali bağlama üreten 52 yaşındaki Şentürk İyidoğan, Aşık Veysel’in asırlık bağlamasından ilham alıyor.

Veysel’in bağlamasıyla vakit zaman konser veren, müzik dinletileri sunan İyidoğan’ın atölyesinde Davut Sulari ve Müslüm Ağbaba üzere ozanların da sazları bulunuyor.

Şentürk İyidoğan, AA muhabirine, ilkokul ikinci sınıfa giderken yıldırım çarpması sonucu konuşmada kasvet yaşadığını, türkü söyleyince lisan tutukluğu olmadığını gören babasının birinci sazını almasıyla bağlama tutkusunun başladığını, 44 yıl evvel bağlama ürettiğini anlattı.

Aşık Veysel’in sazını 2 yıl kılıfından çıkartamadı

Aşık Veysel’in 107 yıllık bağlamasının kendisine 22 yıl evvel ulaştığını lisana getiren İyidoğan, “Yaşlı bir amcamız getirmişti.

‘Bu merhum amcamın (Aşık Veysel) sazıdır. Torunum bunu çalamıyor, bunun yerine bana dut oyması ver, ben de bunu size vereyim’ dedi.

Amcanın istediği bağlamayı verdim ancak bana verilen sazı 2 yıl boyunca kılıfından çıkartmaya cüret edemedim.” dedi.

İyidoğan, tamirini yaptığı ve çaldığı sazın sesinin çok hoş olduğunu belirterek “Kulaklarınıza güya Aşık Veysel’in sesi geliyor.

Aşık Veysel’in sesinin bu sazın içerisinde bilinmeyen olduğunu düşünüyorum. Ondan sonra Veysel düzeneğini araştırdım, Veysel’i izledim. Tek mızrap attığını gördüm, buna da Veysel mızrabı diyorum.” diye konuştu.

“Aşık Veysel’in sazı her vakit bana ilham olmuştur”

Atölyesindeki sazları ünlü ozanın bağlamasından ilham alarak ürettiğini aktaran İyidoğan, şunları kaydetti: “Bu sazı elime aldığım vakit, gerek sahnede gerek dükkanda gerek yalnız kaldığım vakitlerde Aşık Veysel’in beni dinlediğini düşünüyorum.

Yokluk vakitlerimde Aşık Veysel’in sazına çok büyük paralar teklif ettiler lakin onun satılamayacağını biliyorum.

Allah bana ömür verdiği surece geleneği o Veysel sazıyla, Veysel tınlamasıyla, o aşkla sürdürmek istiyorum. Onun sesini daima duyuyorsunuz, gece gündüz çaldığımız için onun sesi daima kulaklarımızda.

Saz bir demdir, asıl olan kelamdır, değerli olan o demin keyfini alabilmektir. Bütün sazlarımı elimdeki Aşık Veysel’in sazından ilham alarak yapıyorum. Yani kesinlikle o seslerde olması gerektiğini düşünüyorum.”

İyidoğan, ünlü ozanın sazını gelecek nesillere aktarmak için müzeye bağışlamayı düşündüğünü kelamlarına ekledi.