Olay, 3 Temmuz günü saat 16.30 sıralarında Ölüdeniz Mahallesi’ndeki Belcekız Plajı’nda meydana geldi. Sabah saatlerinde Kelebekler Vadisi, Akvaryum Koyu, Nikolas Adası, Soğuksu Kaynakları, Deve Plajı ve Mavi Mağara’ya tıp düzenledikten sonra dönüşe geçen 14 metrelik tekne, Belcekız Plajı’na 15 metre kala art kısmının kırılması sonucu battı. Plajdakilerin ihbarı üzerine bölgeye polis, jandarma ve sıhhat gruplarıyla Kıyı Güvenlik Komutanlığı’na ilişkin taksi botlar ve özel dalış timi sevk edildi, 35 kişi yüzerek kıyıya çıktı.

FRANSA’DAN TATİLE GELDİLER

Fransa’dan tatil için Muğla’ya gelen ve olayda yaralanan Narin Yılmaz ile çocukları Ravza (4) ve Yunus Emre Yılmaz, Fethiye’deki hastanelere kaldırıldı. Birinci müdahalesinin akabinde Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen Yunus Emre Yılmaz, tabiplerin tüm eforuna rağmen kurtarılamadı. Ravza Yılmaz ise Isparta Kent Hastanesi’ne sevk edildi. Anneyle kızının sıhhat durumlarının iyi olduğu belirtildi.

Olayın akabinde gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen kaptan Ramazan Güç, yurt dışına çıkış yasağı konulup, isimli denetim koşuluyla özgür bırakıldı.

‘ÇAPANIN BOŞLUĞUNU ALARAK, TEKNEYİ DİK TUTMAYA ÇALIŞTIM’

Evli ve 2 çocuk babası Ramazan Zor’un savcılıktaki tabirine DHA ulaştı. Tabirinde, Volkan X5 isimli teknenin kaptanı olduğunu anlatan Güç, “Olay günü teknede 35 yolcu ve benimle 3 mürettebat bulunmaktaydı. Seyahat tipinin dönüşünde Ölüdeniz kıyıya yolcuları indirmek için yaklaşıyordum. Deniz çok dalgalı değildi. Çapamı attım ve geri geri yanaşarak halatlarımı bağladım. Merdiveni deniz düzeyine kadar indirerek, yolcuları birer birer inmeleri konusunda uyararak indirmeye başladık. Karaya sıfıra sıfır konumundaydık. O esnada kıyıya bağlı olan halatlarım çok yüksek 3 dalga gelmesi nedeniyle patladı. Bu nedenle halatların kırıldığını ve teknenin su aldığını düşünüyorum. Tekne bu esnada rüzgarla birlikte yan döndü. Yanımızda bulunan tekneye dayanarak sabit kaldı. Ben çabucak çapaya koştum, elemanlar da yüzerek tekneye geldiler. Çapanın boşluğunu alarak tekneyi dik tutmaya çalıştım” dedi.

‘YILMAZ AİLESİ TEKNENİN ART KISMINDA BULUNUYORMUŞ’

Sıkıntı, olay sırasında herkesten can yeleği giymesini rica ettiğini belirterek, “Tekne su almaya başlayınca alarm çaldı. Biz elemanlarımla birlikte 3’e bölünerek müşterilere can yeleklerini giydirmeye başladık. Tekne bir anda su alarak battığı için herkese can yeleği o esnada giydiremedik. Ön tarafta olduğum için Ravza Yılmaz, Narin Yılmaz ve vefat eden çocuk Yunus Emre’nin can yeleği giyip giymediğini görmedim. Onlar teknenin art kısmında bulunuyorlardı. Teknenin sol tarafından boşaltmaya başladık. Herkese tekneden atlamasını söyledim. Tekne tavanına kadar su aldığında ben dalış yaptım ve teknenin içinde rastgele kimsenin kalıp kalmadığını denetim ettim. Kumandan da benimle birlikte dalış yaptı ve o esnada vefat eden Yunus Emre isimli çocuğu bularak çabucak Kıyı Güvenlik Komutanlığı’na ilişkin bota bindirdik ve karaya gönderdik. Ben dalgadan kaynaklı bu kazanın olduğunu düşünüyorum. İhmalimin ve kusurumun olduğunu düşünmüyorum. Tekneden herkes tahliye edildikten sonra müşteriler bize teşekkür etti. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.